13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1024
Okunma
uzaklardan geliyorsun, belli
göz hanelerinde kıvrım kıvrım hasret var
iğdelenmiş neşelerin, elinde kalmış
bi yorgunluk kahvesinin hatırına muhtaçsın!
bilirim yolculukları, gidişleri, burkulmayı...
hep aynı telden çalan, arsız şarkıyı
sendelenen bugünü, kırık yarını
boğum boğum yutkunmalarından anlıyorum!..
tuzaklardan geliyorsun, belli
uzattığın ellerine diken batmış hep
öfkelenmişsin haklılığın çignenirken
meşalelerin söndürülmüş, ey dost!
rozetlerin parçalanmış, dilinden ötürü!
yılmamışsın...
tersine akıp giden dünya suyunda
doğruluğuna tutunduğun için batmamışsın!
otur hele!
dem içinde dinlenelim...