6
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1104
Okunma

Güneşe bakan kuşların
kanat çırpışları arasında gördüm seni,
uçuyordun
süzülerek mavilikler arasında.
İzledim seni,
gözlerim kamaşarak
ve şaşarak.
Bir ömre sığabileceklerin
ve ötesini düşlerken
çarpıyordu yüreğim ,
delice.
İzledim seni,
güneşin son ışınları arasında,
bir tepenin yamacına doğru
uçuyordun.
Bir derenin kıyısında soluklandın bir süre
ve ürkek dolaşmaların.
Gördüm,
kır papatyalarının dallarına dokunmadan
alıç ağacının tepesine zıplayışını da gördüm.
Beni de götürdün
gittiğin her yere
peşi sıra.
Sözün bittiği yerde de vardın,
haykırışların arasında da.
Aldığım nefesin damlacıklarında
ve yüreğimde
yanan korların içinde de vardın,
benimle.
Bazen sıcak bir limandı kolların,
bazen fırtınalı bir deniz
ve her defasında güç verdi bana
yüreğin.
Ve ben
benimkiyle birlikte taşıdım
sımsıkı, ellerimde.
Ellerin bembeyaz...
Ellerim..
Bembeyaz kışın altında,
başımı omzuna yasladığımda ,
yeşili anlatmıştım sana.
Yeşilde renk renk çiçekleri,
böcekleri,
kelebekleri,
uzanan uçsuz bucaksız maviyi.
Şiirler yazdım
sana,
yaşanan ana,
en çok da yarına.
Bazen kızdım,
bazen kırıldım,
bazen sıkıştı yüreğim acıtacana kadar.
Bazen fırtınalar koptu içimde.
Seni sevdim.
Sen olduğun,
benim olamadığım yanlarım olduğun için,
seni sevdim.
Yarını bilemem ama,
bu gün adına,
yarın da sevebileceğimi bilerek
sevdim.
Havva Kılıç
5.0
100% (8)