4
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
1982
Okunma

adını güz şafağında
meltem kokusuyla ,
yüreğime yazdım sevdiğim
seherin efsunluğu kulağıma fısıldıyor
unut diyor unut
dağlar , dayan diyor dayan
aylar yıllar oldu ,rüzgar artık es diyor
çok bekledim günler artık pes diyor
yüreğim yanıyor
bir yanım kesik bir yanım bıcak sırtında
mumun alazındaki gölgeler semâh diyor dön diyor
döne döne döndüm ak /kora
sabrım demir aldı yelkenlerim fora gâipten bir ses can diyor
"âşk âşk diye dilenen üşengeç ,bir sabahın ağzından şarkılar söyler dalgalar
efil efil esen rüzgârla
bu sıralar her kes serkeş her kes kendine sürgün
yalnızlığına küs biraz
gece yıldızlara sarmış sarmalını ay küs gecen
seherin ılgıt ılgıt yeli vurmasın saçlarına ,
öptüm kokladım zülüflerini sevdiğim seni
sana yazdığım şiirler yüreğimden taştı
bağışla beni sevdiğim seni kalbimin gülşenine nakşettim
âşk/tan körkütük sarhoş gönül gergefime işledim seni
gönlümün sırça köşkünde gülümsün haberin olsun gülüm
derya oldun şiirlere sığamadın
şiirlerimde karanfil kokusu sümbül oldun
nar çiçeği oldun süsledin satırlarımı kalem önünde egildi lâle gibi
bazen bir martı kanadına yazardım seni bazen o martı ben olurdum
sen koca bir deniz arardım seni ,her yer çöldü bulamazdım
uzaktn bana engin denizler kadar derin
doğduğum yerlerde deniz yoktu sevdiği göl yoktu hep çöldü
mavinin sürgün yemiş çocuklarıydık
sevdamız hep sürgündü bizim
sessiz ve lal idi sevdamız
sen benim çölümde gönlümdeki gül dün
şiirlerim de âşkla denizi öpen martılar vardı
O âşk/ta hep sen vardın sevdiğim
kimbilir yüreğimde şimdi ne haldesin sen
yüreğim her dâim yanar kor-da kaldıysa zerrelerin
çoktan yıkıldı çoktan iki odalı topraktan evim
pencerenin altına sığınmış, miâdı dolan kelebek gibiyim ,ne acılar gördüm
vurgun yedi sağım solum
esmesin bad-i sabahlar ,yüreğimdeki gül -kül şimdi
okunmayan şiirlerimde masal oldun sen sevdiğim .........../