1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1176
Okunma
Garson…
Çay getir yavrum
Gelirken şiir okusun; giderken ağıt
Ver yavrum… Oradan kalem, kâğıt
Ben yazacak çok şeyler biliyorum.
Kül tablosunu unutma yanında
Unutmanın ne demek olduğunu biliyorum
Gaz ocağı gibi sönüp parlayan sevgilinin hatırına
Adam diye bildiğim pot ağız salyangoz sürülerinin
Sülük gibi yamana kalan pervanelerin, Gül hatırına.
Garson… Çay getir oradan
Besmelesini çek; Karanfil, kekik kokusunu koy içine dağların hatırına
Bakma sen benim kırık dökük olduğuma
_İyi şiir yazarım ulan!
Kâkülünü unutup kalçası çıkık kadına
Seksen beş yaşında yirmiliğini çıkarmamış kadının sahibine
İyi şiir yazarım ulan.
Garson… Ulan imansız
Parası olana yaver, parası olmayana gavur mu kesildin ulan
Bana, bakma bakalım
Kapı önünden geçenlere ağzının suyu akıyor
Gözlerin karpuz peşinde..karpuz
Dişlerin geviş getiriyor Psikopat.
Ülen… Garson…
Getirdiğin çayı döktün üzerime
Yanmadık ulan
Çok yangınlarda, kaç cenaze gönderdik bir bilsen
Çok aşklarda güvercin uçurtup, kargaya aşk mektubu yazdığımı anlasan
Posalı cay getirirdin bu şair denilen adama
Parada istemezdin…
Ben demledim kendi çayı mı
İstemem artık başımda kraldan dayı
Gidiyorum ulan
Gidiyorum...
Senin olsun memleket davaları.