5
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1157
Okunma
Derme çatma evin
Ne büyüktü tavan arası, Ankara’ dan bile
Yok yoktu
Kuşlar, cinler
Devler, cüceler
Sevgiler
Beyaz atlı prens bile
En çok da, toz
Gazetici olurdum, bazen de doktor
Tebeşir kokusu rüyalarımda kaldı
Okulum düşlerimde
Yalancıktan sevgilim, çok güzeldi
Sevemedim yalanı, öldü
Düşmekten korkmazdım, kalaycılardan korktuğum kadar
Bir de bohçacılardan
Ankara ayaklarımın altında
Altındağı karşımda, hiç de altın gibi görünmezdi
Basamak basamak gecekondular
Çatıları saymaya başlardım
Sonra renk renk damalı taksileri
Ne üzülmüştüm hepsi sarıya boyanınca
Ah Ankara ne küçüktün o zamanlar
Bense ne büyük
Ondört yıllık misafirmişim
Dönüşü olmayan yola düşünce anladım
Gözyaşı şişesi kalıcı tek çeyizimmiş
Kitaplarım, kayıp resimlerim, küskün şiirlerim
Bir de arka cebimdeki özbenliğim
Sonra sen büyüdün, ben küçüldüm
Artık ne tavan arası kaldı
Ne de tozu alınacak anılar
Buz gibi sular bile üşütmemişti parmaklarımı
Altın halka kadar...
.
5.0
100% (6)