1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1157
Okunma

Sürgünlük günlerim sinmiş soluk mektuplara
Mürekkebi solmuş yârin kokusuyla
İçimde rüyaların bitmeden daha
Şafağın gökkuşağı uçurtmalarıyla gittin
Mehtap akardı rüyanın meyhanesine
Meltemlerin serinliğinde beklerdim seni
Ne elveda dedin ne de hoşça kal
Vefasızlar gibi bırakıp gittin
Her özleyişte kalbimi kavuruyor feryatlarım
Gitmeseydin senin kalbin olurdum
Kalbimden düşmüyor sürgünlük gülüşlerim
Sürgündeki rüyaların kokusunu özlemiştim
Meltemli rüyaların sıcak nefesli yazlarıyla
Ömrümce aşkıyla dolu olurdum
Leylak salkımları asılmış zamanın kalbine
Ne yazık ki kalbimi bilmeden gittin
Hatırladın mı geçmişteki sahilin çiçeklerini
Akasya meyhanelerinde beyhude aşklarım
Şimdi mevsim hazan sürgünlük günlerimde
Hıçkırıklar içinde ağlarken masamda
Hasretin depreşir sessiz koylarda yürürken
Keder fısıldardı gülümseyerek bana
Gelmeyeceğini bilirim günlerce
Cevapsız aşklar bırakıp gittin
Kalbimdeki yakamozlar bitmesin derdim
Gecenin bahçesinden denizi seyrederken
Sallanarak yürürdüm kederin sarhoşluğunda
Gökkuşağı sevinçlerimle sana koşarken
Rüyalar efkârın mor aydınlığında ağlaşıyor
İlkbahar ağaçlarının dibinde ışığın limanları
Kaderin yorgunluğunda süzülen gözyaşlarım
Beyhude dualarım dökülüyor çaresiz dilimden
5.0
100% (4)