3
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
940
Okunma
Sen bilirsin dost..!
O/nsuz yaşamak susuz bir kuraklıkmıdır..?
Yoksa..!
O kuraklığın kuruttuğu çamurlarda,
Dilim dilim çatlamış,
Çıplak ayak yürüyerek,
Sürüm sürüm sürünmekmidir..?
Sen bilirsin dost..?
O/nsuz yaşamak zifiriden bir gecemidir..?
Yoksa..!
O gecenin karanlığında lanet karabasanlarla,
Sabaha dek kan ter içinde pis revanlarla,
Ölümünede olsa yaka paça dövüşmekmidir..?
Sen bilirsin dost..?
O/nsuz yaşamak acıklı bir türkümüdür..?
Yoksa..!
O türkünün hüzünlendirdiği havada,
Sıkılan silahların barut kokan namlusunda,
Kör bir kurşunla çırpına çırpına ölmekmidir..?
Dost,
O/nu yaşamak için,
Kurumuş topraklarda, çıpla ayakla yürümekse,
Gece karanlığında, karabasanlarla dövüşmekse,
Ve o sıkılan silahların namlusunda, ölümüne direnmekse,
_____ Bak... ben yürüyorum,
_____ Bak... ben dövüşüyorum,
_____ Ben ölümünede olsa
_____ Çırpına çırpına direniyorum...
Dost,
Yaşattığı tüm acılara rağmen,
Yenilgiyi kabul edip,
Sessiz ve sedasız,
O/nsuz hayata veda ediyorum...
Oysa..!
O/nu ne kuraklıklarda,
O/nu ne deli karanlıklarda,
Ne hüzünlerle okunmuş,
O türkülerin havalarında yaşadım...
Yürüdüm,
Düştüm,
Kâh dövüştüm,
Kâh sövüştüm, Çoğu zamanda direndim,
Nevar’ki....! yoruldum,
Ve kaybettim...
Şimdi..!
Kurak topraklarımı,
Kan revan dövüştüğüm karabasanlarımı,
O/nsuz dinlediğim acılı türkülerimi,
Bir başlarına yapayalnız koyup,
Meçhullerden bir yere gidiyorum,
Gitmeden... son kez...,
Bana yaşattığı bütün kötülüklerinide,
"O/na helal ediyorum"...
Cemal İNAN
5.0
100% (5)