2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1582
Okunma

kalin ](Işık açılır)
ANNE:
gitmek zorunda mısın bey..
beni boşver de yusufumuzu babasız mı bırakacaksın
BABA:
Gitmek zorundayım..
Halkım için..Sende yusufta..İkiniz de beni affedin..(yusufu öper, çıkar ve ışıklar kapanır)
(Işık açılır)
Babanın gitmesinin Ardından günler haftalar geçmiş
Yusufun baba baba diye sayıkladığı gece sayısı 85 i geçmişti
Daha ilk bahar yeni yeni kendini göstermiş
Havada sis ve gaz bombaları arasında yeni bir güne uyanıyordu Yusuf( bomba sesleri verilir)
Bu sabah da kalkınca babası yoktu yanında
Babası hep sarılırdı da ona
Son sarılmayı hatırlayınca
Gitse sanki bi daha geri gelmeyecek hissine kapılmıştı o anda
Annesi geldi..
Sırtında bir yuvanın yükünü
Hislerinde kırılmış hayaller
Yüreğinde hüznün ıztırabını yaşıyordu
sarıldı Yusuf’una
Ki yusuftan başka kimsesi de kalmamıştı bu dünya da
Gel oğlum
bi kaç ekmek kırıntısı
Bi kaç tutam soğan kalmış hala karnımızı doyuralım
Yusuf açtı..Yusuf Susuzdu.. ama umursamıyordu
Aklı babasında..babası acaba nerde şimdi ne yapıyordu
Anne dedi Yusuf
Babam nerde..Neden hala gelmedi
Annenin yüzü kaskatı..gözleri kapkara
Cevap vermedi yusufuna..Veremezdi de
Küçük yusuf babasını çok özlemişti
Hayatı boyunca hiç duymadığı silah seslerini
Ve hayatı boyunca hiç işitmediği feryat figanları
Bugünlerde duyuyor..İşitiyor..ve anlamaya çalışıyordu..(silah ve feryat sesleri verilir)
Anne!!
Bu yangınlar..Bu dumanlar..Bu silah sesleri..Neler oluyor anne
Neden kimse dışarı çıkamıyor..
Ben arkadaşlarımla oyun oynamak istiyorum
Neden bu insanlar hep çığlık atıyorlar anne
Hadi söyle ben büyüdüm artık
Düşmanlar bizi evimizden mi çıkaracak
Babam sağ olduğu müddetçe kimse bizi evimizden çıkartamaz anne!!
Sahi babam neden hala gelmedi anne
Havada kurşun kokusu var..
Siyah dumanlarla kaplanmış her taraf
Anne yüreğinde apansız bir telaş
Anne dilinde sessiz bir çığlık
Anne gözlerinde katlanılmaz bir bekleyiş
Tank sesleri geliyor uzaklardan(tank sesi verilir)
Korkuyor yusuf..sımsıkı sarılıyor annesine
Göz göze geliyor annesiyle
Anne gözlerinde bir damla yaş..
Yusuf usulca yaklaşıyor annesine
Ve bir annenin cebap bile veremeyeceği o soruyu soruyor
BABAM ÖLDÜ MÜ ANNE?
(Babanın cenazesi sahneye gelir ve ağıt başlar)
Anne ağlar yürek ağlar..
Yusufu kimse düşünmez
‘’Yusuf babasını görmüş..Lal kesmiş..
Paramparçadır yüreği..
darmadağındır bedeni..
Boğazı düğümlenmiş yusufun..
Kimse görmez kalbinden akan kanları
Ağla yusufum ağla..dök gözyaşlarını
Gün gelir tek başına kalırsan kimse silmez gözlerinden akan yaşları
Ayağa kalkmak ister yusuf ama ayağı onu taşıyacak gibi değil
Babasına dokunmak ister ama elleri bunu başaracak gibi değil..
Çıldırır yusuf..bu bir düş mu kabus mu anlamaz
Babasının öldüğüne inanamaz...
İşte böyle bir hazin öyküsü vardı yusufun..cehennem gelse yine de haykıracaktı boğazında düğümlü kalmış son sözü..(babam ölmedi)
Sonra bir gerçeği daha öğretir bize yusufun babası...
Ölen hiç bir bedenin ruhu bitmezmiş..
Babanın Ruhu hala dimdik ayaktaydı
BABANIN RUHU
ben öldüm ama
Kaldıramaz bu millet artık başka ölümleri..
Dursun artık bu kanlar!!
acılar yaşamasın artık yürekli yusuflar..
Ses verin!!
Lal olmasın.. suskun kalmasın artık vicdanlar
(Işıklar kapanır)
Sezgin SEVEN
5.0
100% (1)