İpeksi saçları, hilalimsi kaşları,
Zümrütten yeşili ceylansı bakışları,
Usulca ezerken süt beyazı taşları,
Yüreğimde zar’ım, Denizli’de yârim var.

Duruşunda asalet, gülüşünde meltemi,
Hayranlığı zarafet, unutturur matemi,
İnsanlığa haslet, olamaz mı? Sitemi,
Yüreğimde zar’ım, Denizli’de yârim var.

İsmi kaderime çok önceden işlenmiş,
Varacağı yollar incilerle süslenmiş,
Mademki sevdası omuzuma yüklenmiş,
Yüreğimde zar’ım, Denizli’de yârim var.

Gözden uzaklarda oluyormuş sevilen,
Bu dünyada var mı sevdikleriyle gülen,
Güneşine yakın açsa bile kardelen,
Yüreğimde zar’ım, Denizli’de yârim var.

Aşkın çölü susuz, kurur, çatar, yarılır,
Çiğ damlası olsa yaralarım sarılır,
Çileli yollardan Yüce Aşk’a varılır,
Yüreğimde zar’ım, Denizli’de yârim var.

Toprağı sevmese gül dikenle açmazdı,
Mecnun, Leyla diye çöllerde dolaşmazdı,
Dil susmadan gönül kelamını yazmazdı,
Yüreğimde zar’ım, Denizli’de yârim var.

Ateşim kırk’ında, niye kaynıyor kanım,
Nabızım doksan da sanki çıkacak canım,
Son demine vardı özümdeki hicranım,
Yüreğimde zar’ım, Denizli’de yârim var.

Sana geliyorum, Ey! Kalbimdeki ağrım,
Sönmeyen hasretin kor ateşi bağrım,
Hadi sar, sarmala belki de son çağrım,
Yüreğimde zar’ım, Denizli’de yârim var.

Mümin ÜSTÜN