Bana hüzün çöker her akşam….
Aldanma , filimler deki değil gerçek yaşam…
Babalarında ağlar, yufkadır yüreği,
Gurbet yolcusu, babasının gözbebeği ,
Sevdiğin sevenin olur, kızım kır çiçeğim…

İçime akar gözyaşım salamam,
Görmek istesem de gelinlikle seni,
Ürkek olur gurbet kuşu, kıyamam..
Kemirir,yakar içimi…
Benzersizdir, size olan düşkünlüğüm…
Yokluğunuzda,hasretle dolar gözlerim
Yaz sıcağında üşürüm….
Yaban ellere,sevgi dağıt, kızım, kır çiçeğim…

Miniciktin …yanakların tombuldu..
Koşar gelirdin, mis kokulu gül gonca..
Kızım benim, dünyalar benim olurdu .
Boynuma sımsıkı sarılınca…...

Ah be benim kır çiçeğim...
Ak düşen saçlarım bile uyandırmadı.
Serpilip de ne çabuk büyüdün…
olmadı…

Ben hala görüyorken, küçük patikleri…
Öyle hep bizimle , kalacaksın sandım..
Hep gurbette insan dedikleri…
Göremedim, aldandım…
Ey benim can parçam ,kırların çiçeği,
Kadere boyun eğip, kabul edeceğim..
Yabanlarda yaşanacak geleceği,
Sevginle, ahlakınla süsle,kızım kır çiçeğim..

Sanki çıktı…yuvası ne dar,
yüreğim, sabırsız kıpır kıpır
çırptı kanadı, uçmaya hazır ayrılık var,
Açılıverecek pencereler …pır pır…
Bu bir yazgı, öyle bir gerçeki,
Kopan parçalardan oluşuyor
her yeni, demek ki…
x
Sıkıntılara sabret, iki dünya için şükürle yaşa,
Yoklukta isyan, varlıkta yapma kibir..
İnsanız neler gelir bilinmez başa,
Kötü deriz, hayır vardır kim bilir….

İnsanlar fani ,birbirine devreder nöbeti,
Küçük, büyük et tırnak gibi…
Kopmayın birbirinizden,
sevgi saygı ekin,kin köşe kapmasın
Kalbinizden…

İnananları dost seç,
Olsa da tazesi bayatı,
Bir arada bir derede, ecel var er geç,
Yaradana sığın, yaşarken hayatı.
*
Ahiret de hazırlık nasıldır bilmem ki….
Sevgiyle kır belini,zor denen meretin,
Hep umut hep belki…
Öyle yaşa ki, Hurisi ol cennetin,
Elinden su içeyim.
Mutlu ol, bereketin bol olsun, kızım kır çiçeğim