3
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1351
Okunma
Hüznün yuvarlandığı tepelerden,
Yalnızlık kokusu gelir,
Durduğu yerler sensizliğe şahit olur,
Ve o tepelerden esen yeller,
Hala adını fısıldar sanki kulaklarıma...
Sonbahar yaprakları bile,
Bana sensizliği vuruyor yüzüme,
Selam veriyor sanki tepelere,
Tepelerde göz kırpıyor sanki,
Şu buruk yüreğime...
Akan sulara dert dökmek istiyorum,
Hüznün sancısıyla çömeldim su başına,
O aktı ben baktım,
Kıyamadım o suyun berrak akışına,
Hasretin yine evime girmiş,
Kapılarımı kitleyip, dışarıda koymuş beni,
Üzerine duvarlar yığsam,
Toz bulut arasında sarılırsa boynuma,
Hatırlatmazmı hasretini....
Kanarmı bağrım,
Pıhtılaşıp kaybolurmu hüznün gözlerimde,
Zifiri karanlığın yine en çıkmazındayım,
Hasretin gittikçe yer tutuyor gönlümde,
Hançerlenmek istercesine,
Beni bana katlanılmaz kılıyor,
Ayak bağı oluyorum kendime,
Çözmek zor gelir duygusuzca bağlarını,
Sıkı sıkı bağlamış beni bana,
Hasretinin donuk odasındayım..
İki misketim var mektupların arasında,
Bi an onlar geldi aklıma,
Teselli edermiydi boğuk düzenimi,
Oynamak istedim,
Uzun uzun baktım avcuma..
Biri mavi, biri yeşildi,
Buzun mavisiydi sanki kaldım öylece,
Gözlerini gördüm sanki,oynamadan yenildim,
Hüzün yine köktü beni, yığdı tekrar yerlere,
Mavişim derdim ya hep,
Onu hatırladım tebessüm ettim,
Hayalinle yaşamayı düşündüm,
Sabah olduğunda ise,
Hüznün hüküm sürdüğü odada,
Misketlerle uyandım mavişim.....
..........RoJVaN CiHaT..........
5.0
100% (4)