7
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
1952
Okunma
-I-
azıksız düştüğüm yollardan
bir arpa boyu yol alamamıştım daha
ve daha tanımamıştı gözlerim gözlerini
şiirler örüyordum her gece ilmek ilmek
ve mektuplar yazıyordum isimsiz adreslere
bir düş bozumunda yıkılıyordu
kağıttan kurduğum evlerim
ve suya batıyordu mavimsi gemilerim
yokluk günceme
her gün bir yenisini ekliyordum
acı sözlerin
hal beyan ediyordum
halden anlamaza!
-II-
oysa
karanfil kokulu umutlarım vardı
çarşaf çarşaf hayallerim vardı yatağıma serdiğim
gözlerimin kuytusuna sakladığım
ve bir benim gördüğüm resimler vardı belli belirsiz…
asiliğimden asılırken ayaklarım
prangalanmışken dudaklarım
sözcüklerim hükümsüzdü
mühürlenmiş sandıklarda
küf kokusuna yatarken
-III-
bir kedi sevecenliğiydi sürtündüğüm bacaklar
bir çocuk şımarıklığıydı gülümsediğim suratlar
yankısından ben bile korkuyordum bazen yürek sesimin
ve çok defa ağlıyordum
göç mevsiminde giden kırlangıçların ardından
ki biliyordum
her gitmek, bir gelmeye gebedir
lakin avutamıyordum gönlümü
unutamıyordum gidenleri bir türlü
-IV-
sonrasız sonralarım oldu hep
içimin gömütlerini kazıdığım zamanlarda
ve hep bulabilme tutkusu o saklı simyayı
biliyordum
içimdeki kurtçuklar
kozasından çıkıp kanat çırpacaklar bir gün
rengarenk kelebekler olarak
biliyordum
mavi gerçek anlamını bulacak
hiç koşulsuz bir güzellikte ve yürekte
biliyordum
çünkü hep inanmıştım çocuklara
gülen yüzlerine ve bereketlerine
şimdi
şehrimin üzerindeki bulutlar
yağmur taşıyorlar bana kucak kucak
ve ben hiç bu kadar ıslanmamıştım
aşktan
umuttan
ve maviden…
14:00/04.12.14/Sev_tap