Çarpışıp uzaklaşan iki yıldızdık biz
Sen bir yana, ben bir yana
Bir daha doğuyorsun
Ama ışığın gelmiyor bana...

Ateşin içinde iki damla su
Ne seni yaşama döndürür
Ne beni söndürür bu gün
Doğum değil; boğum yıldönümü...

Yalnız ayrı dünyaların insanı değil
Ayrı galaksilerin içindeyiz
Nasıl senden bu ses gelir
Bilirim bir şey var, herşeye
Akla, mantığa, bilime
Halıya, seccadeye, kilime
Acıya, tatlıya, dilime
Hâtta ölüme bile ters gelir!

Açma kapanmayan yaraları bir daha
Ne ağla ne gül
Ne yaşa ne öl
Geçerken gecelerden sabaha
Ay’ın altında, ıssız dingin bir göl!

-II-

Görüyorsun dolu vuruyor
Yalancı baharla gelen çiçekleri
Kabul etmiyor hiç kimse
Döndürüyor karşılıksız çekleri!

Çeki çektim; çeki çeki
Çile ile ödedim bedelini
Elinde âsâ, geliyor Musa
Kaç serap geçtim mecnun misali!

Çarığımın teki delik
Pula değil, dile hürmetim
Bir lokma bir hırka
Güneşe pervaneyim...

Çoktan doldu yarı ömrümüz
Yarım yüzyılda geçtim seni
Göçer kainat bu kaosun içinde
Bir meçhule gömülürüz...




Şaban AKTAŞ
17.02.2007