4
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1655
Okunma

Solurken üstünde olanca bereketini
Son/bahar
Ne rüzgar tanırdı onu
Ne de yağmur
Görmezdi kimse
Üşümüşlüğü nü
Sancısında avuturken günlerini
Dudaklarında “su çürürdü”
Bazen
Kaldırıp gözlerini göğe
Göç kuşlarıyla konuşurdu
Suskun bir lehçede ara sıra
O yüzden
Sadece
Göç kuşları bilirdi
Onun
Bağ bozumundan önce aşk/a
İkrar verdiğinden kanadığını
Ki;
Zaten
Kayıptı bedeni
Göğsündeki saklı yarasıyla
Yaşamın içinde
Ve
Gerilirken ömrü günlerin çarmıhında
Bir gün
O da
Çırılçıplak
Öldü!
Örtemedi
Ardı sıra hiçbir söz çıplaklığını
Yarası kendinde saklı
Çıplaklığı ayan kaldı…
Taylan KOÇ
5.0
100% (10)