2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1400
Okunma
Belli değil mi kaderi,
Dalında solan yaprağın?
Neden gerek duyulur
Papatya fallarına? ?
Pamuk ipliğine mi bağlı güven- tevekkül
Dolanmış birbirine safiyet’le, zafiyet
Med-cezir duyguların kıskacında tefekkür...
Ateş-böceği misali,
Bir görünür, bir yok olur umutlar!
Kurumuş kaynağı, gözeler suskun!
Yağmur duasında dere yatağı;
Hayalleri, hasretine teselli...
Döner mi devran?
Yeniden çağıldar mı dereler,
Yeşerir mi kıyıları?
Kim bilir...
...
Düşler kurulur çocuksu,
Asimetrik...
Yansımalara göre şekillenen
Gölge boyları gibi;
Değişken duyguların sahipsizliğinde kalsa da hayaller öksüz;
Bin ölüm, bin maraz hayal-sizlik...
Umuda açılan pencere/kapı..
Hayal denilen düşünsel kurgu;
Evre-evre olgunlaşır, Cenin gibi..
Nerede, ne zaman bilinmez amma
Filizlenir er-geç;
Tahayyül âlemine düşen "tohum"...
Düşme;
Başlangıç noktası, zuhur etmenin...
Her ne varsa fikri-fiziki;
Muhayyel edilenin diriliş sahası;
Düşülen yer!
İster toprak olsun,
İster ilâhî zemin...
Hakikat İdrak’inde Huzurlu Teslimiyet...
Yürek Mutmain- Mesrur, O Sığınakta Emin...
01-12-2014 / Metanet Yazıcı
5.0
100% (4)