10
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
1742
Okunma

GERÇEK BİR DOSTUN, ARKADAŞIN, YARENİN ZAMANSIZ YAŞADIĞI HÜZÜNDÜR DİZELERİN SEBEBİ
SAĞLIKLAR DİLİYORUM
HUZUR VE MUTLULUKLAR
VE SIMSICAK YÜREĞİNDEKİ ATEŞİN HİÇ SÖNMEMESİNİ
Acıttı yüreğimi tarifsiz, yaşadığın gam, keder
Yandım içten içe, belli etmeden kimseye
Şaka gibi hayatlar, biliriz ki, bir var bir yok arası
Eni konu bir nefes, tutulan en son nöbette
Galip gelen olmasa da hayatların pey sürüldüğü savaşta
Üzülmemek elde değil, çaresizlik karşısında elbette
Lakin bir iz bırakmalı sen gibi, gönüllerde, en başta
İyi de.. öyle zamansız bırakıp gitmek de ne demek
Sana olan özlemlerimi doyuramadım ki henüz
Bir bebek gibi emeklemekte tanışıklığımız
Seni anlamaya çalışmaktan yorulmadım, inan
Seni tanıma gayretimden
Bir adım bile geri durmak gibi bir düşüncem yok
Gözlerine dokunurken gözlerimle
O eşşiz ruhuna varamamış olsam da
Sana dair yüreğimden çağlayanlar her daim
Hançeremi parçalayarak dilimden, kalemime
Oradan da kağıda dökülen dizelerde yer alan
Düşünce ve duygularımın her biri
Senin için methiyelerin tamamı
Çünkü senden ötürü
Sol yanımdaki serçe kanadının sesleri
Öyle zamansız bırakıp gitmek de ne demek
Saçlarını okşayamadım ki doyasıya
Mehtapta sarmaşıklar misali dolanıp birbirimize
Gecenin kandillerine püff deyip
Güneşin doğuşunu izleyemedik ki birlikte
Ufkun ötesindeki yarınlara bakarak
Hayallerimizle süslemedik ki tanyerinin aydınlığını
Öyle zamansız bırakıp gitmek de ne demek
Salınırken gönlümün gülizarının içinde
Sana baktığında tabiat, biliyorum ki
Kıştan daha çabuk çıkacak
Belki de kış
Hiç semtine bile uğramayacak dünyanın
Ve baharlardan günler gelecek evrenin her yerine
Öyle zamansız bırakıp gitmek de ne demek
Seni tanıdığında tüm kullar
Gülmeyi öğrenecekler azimle
Sevmeyi bilecekler ödünsüz
Kötülükten beri kılacaklar ruhlarını
Başa bela egolarını yok edecekler
Törpüleyecekler hırslarının tümünü
Öyle zamansız bırakıp gitmek de ne demek
Merhabandan mahrum kalmayan kullar
Dost olmayı öğrenecek çevresindeki her cana
Ödünsüz, önyargısız sevecekler birbirlerini
İnsan insana kastetmeyecek bir daha
Ve hiçbir anne yitirmeyecek
Gelecek günlere dair umudunu
Öyle zamansız bırakıp gitmek de ne demek
Senin o sımsıcak gönlünü görünce
Yaşayarak sevmeyi
Severek yaşamayı öğrenecek insanlar
Pervaneler yanmayacak ateşte
Bülbüller hasret kalmayacak gülüne
Sevenler kavuşacak
Ne Kerem Aslı için yanacak
Ne Ferhat Şirin için güreşecek yalçın kayalıklarla
Ne de Mecnun dillere destan Leyla’sını
Uçsuz bucaksız çöllerde aramayacak bir daha
Öyle zamansız bırakıp gitmek de ne demek
Çünkü sen gidersen
Sönecek gözümün ışığı
Karanlıklar içerisinde
Bir büyük zindana dönüşecek dünya
Ne dünler olacak, ne bugünlerden bahis
Ne de yarınlara bir heves kalmayacak
Bir sen gitmeyeceksin ki, giderken
Ellerimi de alacaksın ellerimden
Gözlerimin ferini
Takatini dizlerimin
Sevda türkülerimi dilimden
Ve yüreğimi
Boş bir beden kalacak bu faniden geriye
Ne kendine hayreden
Ne de ilgisi olan
Yaşadığı çevreye