(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiirinizi okurken,sanki dağ başlarında kar sularının eriyip akışını, kıyısında taş üstüne oturmuşum da suyun sesini dinler gibi oldum ,dingin bir sessizlik kapladı içimi,aynadaki sessizlik! Tebrikler!
Kurgunun bütünlendiği an olarak şiirin girişi ile finalini alabiliriz.
‘Üşürsen Geçir içinden mutlak zaman aralığını..
İçinden şehirler geçer gibi kalabalık’
‘Üşürsen İçinden geçir ekim sabahlarını Şehirler gibi kalabalık üşürsen…’
Dikkatle bakıldığında giriş, finalde değişime uğrayarak okura sunulmuş. Bu biraz da aslında şiirin gösterdiği devinime işarettir. Farkı yaratan sözcük ve sözcük grupları; ‘mutlak zaman aralığı’ ve ‘ekim sabahları’ olarak göze çarpıyor. Acaba Şair’in gözünde bunlar eşanlamlı mı? Üzerinde düşünülmesi gereken ayrıntı budur bence. Ve üşümek fiiline yüklenen ‘şehirler gibi kalabalık’ benzetmesi oldukça değer kazanmış şiirde. Gerek anlatımı gerek yalnızlığın okurdaki etkisini artırmak amaçlı.
Şairin en önemli özelliği; kendine has imge, benzetme ve tasvirleridir. Bunu gözden kaçırmamak gerek.
‘… Satın alınan kadınlar gibi tatsız Şiirler okudum bu gece..’
‘Göğü kiralamış kuşlar gibi Hevessiz bir özgürlük …’
‘Kendimizi toplayıp çektik üstümüze …’
Örnek olarak sunulabilir.
‘Öte yanımızda sorgular Kusursuz biçimsizlik öte yanımızda Her parçam kusursuz gibi uyumsuz sistemle Duvara yasladım alnımı Alnımın ortasından Kışlar geçti /beyaz Yataksız nehirler ortamızdan /hırçın Ortamızda aralanacak Ne çok biçim var’
Şiirin bu bölümünde anlam, okunuş ve akıcılık konusunda karmaşa var gibi geldi bana. Bunun sebebi tekrar edilen sözcüklerin şiirdeki ahenge olan katkısının ne kadar etkili olduğu düşüncesi gösterilebilir. ‘öte yanımızda’, ‘kusursuz’, ‘alnım’ sözcükleri. Çözüm önerisi olarak ‘tekrar sözcüklerini peşi sıra dizelerde değil de araya birkaç dize koyarak aktarılmak istenileni kaybettirmeden okura sunmak’ diyebilirim.
Şiirin başlığını bütünde bulmak mümkün. Şairin ‘üşümek’, ‘içinden’, ‘şehirler gibi kalabalık’, ‘hevessiz bir özgürlük’, ‘ateşsiz yanan ormanlar gibi sessiz’, ‘astık duvarlara geçmiş zaman eklerini’ diyerek okurun kurguyu yakalamasına ve kendince bir dünya yaratmasına da olanak tanıdığını görebiliriz.
Okunuş ve akıcılık bakımından daha başarılı şiirlerinizi okuduğumu dile getirmek isterim. Ayrıca bu şiiriniz sanki biraz daha anlam karmaşasına imkân tanıyan bir çalışma. Belirttiğim noktalar haricinde genel olarak başarılı şiir çalışmanızı tebrik ederim Sevgili Zeynep Güngör.
Siyah beyaz bahçeler geldi baharla Astık duvarımıza geçmiş zaman eklerini Korkarsak geceye yağmur yağdı Her seferinde… Öyle işte Yalnızlığa bakar gibi Baktık kendimize .... Üşürsen İçinden geçir ekim sabahlarını Şehirler gibi kalabalık üşürsen…
Öte yanımızda sorgular Kusursuz biçimsizlik öte yanımızda Her parçam kusursuz gibi uyumsuz sistemle Duvara yasladım alnımı Alnımın ortasından Kışlar geçti /beyaz Yataksız nehirler ortamızdan /hırçın Ortamızda aralanacak Ne çok biçim var
okudum ve çok zevk aldım..kendimi çektim üstüme...içinden geçen duyguyu da özümsedim ama ben bu şiire yorum yapamam..sen ne dersin bana şair...sevgilerimle..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Cevap Yaz