seyretsem gece mehtabını
dinlesem sana hitap ettiğim ezgileri
yazdığım,her bir satırda söylediğimi
binlerce kez söylesem,yalnızlığı
alıp götürmez ki…
içime düşmüş kor ateşini
his ettikçe genzimin yandığını
yüreğimin sürekli ilhamını ararken
sensiz geçen her anımın
ne kadar özlem verdiğini bir bilsen...

.........

düşlerim yalnızca seni,
o kadar özlem verdiğini bir bilsen
koşar gelir misin ki…

.........

düşlerim kar tanesi gibi avuçlarımda erirken
O çok uzakta olan hayatı yaşarken
eriyen kar tanesinin yerini arar gibi
yerinde kalmadığını,
çok uzakta olan hayatı yaşarcasına
suskunluğunu,yorgunluğunu alırcasına
dalarım o mehtabın lacivert karanlığına
gök yüzünde belirecek,aydınlığı var olana kadar
beklerim,ezgilerimi mırıldanırım yüreğimin derinliğinde
tan ağırır,
çatırdayan yüreğimin son umudu kırılmıştır
görülmez su taneciğinin içimi yakıp geçtiğini
oysa aramızda,o kadar uzaklık yokken
toprağa düşmüş yağmur damlaları hedefini gözetirken
özlenen özlemini gidermeyen
pınarın ne önemi ola bilir ki hayatında,
Hadi gel dar gelmesin bu diyar
Emsalsiz, ölçütü olmayan yürek sızım