0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
776
Okunma
Bu kadar kısa bir cümle miydi her şeyi değiştirecek
Sonra
Ta dış kapılardan geri mi döndürecekti isteksiz isteksiz
Ve kafaları karmakarışık şu insanların gelecek kaygısı mıydı kirlenen
Düşüncelerin kiri pası içinde
Umuda koşulmanın un ufağı olmak mı yoksa
Yoksa yetişememek ve kaybolup gitmek miydi gölgesinde amaçların
Nereden nasıl geleceği belirsizlerle koyun koyuna
Yaşam bu kadarla da sınırlı olsa “iyi,tamam” diyebilmenin erişememek miydi rahatlığına
Yok canım yok
Felsefe melsefeyle olmuyor bu işler
Şu çocuğun elinden bir tutan olmayacak galiba
“Gözümüzün önünde eriyip giden yeteneğimize bir bak” bile diyememenin mahpusluğu tutuklamışsa sömürünün her türlüsüyle
Biri çıkacak merdivenlerine okulun dayanamayıp seslenecek
“Tamam tamam gelin” demesinin bütçelerine yansıması kadar gür bir sesle
Kızarık gözleri gülümseyecek içten içe delikanlının mutluca geriye çark edişine
Yorgun çizgileri düzleşecek babanın
Yüz bin umut yağmuru gibi o kısacık üç kelimelik cümleye
Ve annenin sararık kırık dişleri sarkacak diş etlerinden
Hepsi hepsi bir viyola çalgısının alınamayacak parasına
Hepsi hepsi yabancı dil kitaplarının bitmeyecekmiş gibi gelen taksitlerine
Tam on yıl sonra uzak bir şehirden gelen telefonla irkileceksin
Öğretmenim/
Benim/
Ben/
Filanca
Diyen o kara bıyıkların altındaki heyecanlı öğretmen sesine
Özlemişim sizi
Öpmek istedim ellerinizden
9 şubat 2008 Denizli