Böyle gelmiş böyle mi gidecek bu kahpe dünya
Ne ben uslanırım ne de deli gönlüm
Kim bilir?
Kaçıncı yaralanışım
Kaçıncı aldanışım
Bilmiyorum sayısını unuttum
Acılarla kaçıncı başa dönüşüm
Her şey yine sil baştan mı olacak?

Sevda tomurcukları açarken sol yanımda
Baharda dolu vurur.
Zemheri ayazında kalmış gibi
Kaskatı kesilir
Ve
Yuvarlanır çığ gibi yanaklarımdan hüzünlerim yüreğime
Kim bilir?
Kaçıncı ağlayışım
Kaçıncı sızlanışım
Hangi yaralanışım
Yüreğimim tam ortasına gönderilen
Adına kör kurşun denilen sevda mermisiyle
Kaçıncı vuruluşum…

Issız gecelerden korkarım
Sol yarım hep eksik sensiz
Yorganımın altında
Ten kokunu içime çekerim
Karanlıkta kanayan suskun geçmişimle
Yalvarırım kendi kendime
Biliyor musun? Korkuyorum
Sevda adına yeniden sevmeye korkuyorum…

Çok yoruldum, bin bir parçaya bölündüm
Yaralandım en derin yerimden
Aşkta hiç kazananların takımında olmadım
Her zaman kaybedenlerin safında buldum kendimi
Mutlu sonla biten masal gibi aşklarım da olmadı
Hep yazılmamış başka romanlara kaldı
Yeniden yazılır mı sil baştan
Ömrüm vefa eder mi yaşamaya bilmiyorum?

Dönüp bakınca arkama
Meğer neler bırakmışım neler geride
Nelere set çekmişim
Girdaplar içerisinde kıvranırken
Sevinçlerimi dahi acılardan seçiyorum
Sevilmeyi hiç hak etmemişim ki
Faili meçhul sevilenler mezarlığına gömülenlerdenim…

Kim bilir?
Kaçıncı kez el açarak semaya, mutluluk duasına çıktım
Acılarımı unutturacak,
Çiy damlası kadar sevgiden medet umdum.
Yaz yağmuru gibi
Anlık sevdalara sustum!
Ya da senin sus emrine uydum.
Yüreğimde ki o kocaman sevgine,
Boyun eğen ben oldum
Faili meçhul sevdalarımın içinde kaybolan yine ben oldum…
Ben oldum…

//Bu kadar ağır mı sevmelerim? Sevdiklerime neden hep zarar veriyorum? Faili meçhul sevdalarda eriyip gidiyorum…//

Mustafa KARAAHMETOĞLU