1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
875
Okunma
Eyy karanlıklar şövalyesi,
Ey zâlim derebeyi,
Zevâlin yaklaştı, gayrı ürk Benden !..
Ayağını denk at, şimdi kork Benden !..
Keser döner, sap dönerdi,
Bağdat’tan hesap dönerdi
Bilmez misin ?..!
Işık atlara binip gelmişim;
Işık yelelere tutunup ışık hızıyla,
Bir solukta şafakları delmişim,
Bilmez misin !..?
Soylu kalemimi çekip dikelmişim,
Yedi dağın, yedi düvelin doruğunda,
Meydan okumuşum tüm kötülüklere...
Adâletin yılmayan gür sedâsıyla
Şakımışım özgürlüğün solmayan gülüne...
Eleğimsağma çarklarında bilene, bilene,
Destan burçlarında bayrağımla renklenmişim,
Vuruşa, dövüşe teklenmişim,
Bilmez misin !..?
Beyazımdan gözlerin kamaşır ama Ben görürüm;
Renkler ötesi yazgılarım da vardır Benim;
Karanlıklar sana göredir, tanımaz geceyi gönlüm !...
Eyy zâlim, sen ancak acizlere zulmedersin
Ve gerçekte dışınla içini karartırsın,
Bilmez misin !..?
Çoktandır susamıştın ölümüne !..
Ya şimdi nereye kaçacaksın,
Hangi sıçan deliğine (?..)
Ve hangi darphanenin
Hangi sanal dilimine ?...
Ölümüne susamıştın, ölümüne !....
İşte çıkageldim ışık atlarla
Kan doğradığın şafaklarda,
Çatal ağız ırmaklarda,
Dönmüşüm coşkun bir sele,
Bir pa"buş"luk canın kaldı,
O da cehenneme gayrı
Bay bay bayım,
_________güle güle !..
______________Peh peh pehh...
5.0
100% (1)