5
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1290
Okunma

gök delinse
sağanak olup yağsa üzerine
temizleyemez
başka tenleri sardığın
kahrolası o cünüp geceyi
bana da bulaştırdın günahlarını
tüm duvarlar üzerime üzerime geldi
yer gök başıma yıkıldı
kahrımdan sırılsıklam oldum
denizler yuttu adeta kayboldum
boğuldum derinliklerinde vurgun yemiş gibiyim
ben unutmayacağım
sende unutma!
“o gece” yemin ederim
üzerinden asırlar geçmiş gibi
karanlık gece olarak kalacak
hatırlamak istemeyeceğim kirli anılarımda…
kirletilen,
duvarlarımı ten rengine boyadım
boyarken,
sesini duyuyordum
söylemek istediklerine
kulaklarımı tıkarken ben
avaz avaz susuyordun sen
korkarım sessizliğinden,
haykırışlarının aksine
çok şeyi dile getirir suskunluğun…
ten rengine boyadığım odamdaydı
siluetin
kirli tenine dokunma ihtimali ile
boğuşuyorum…
kafamda,
soru işaretleri
cevap veremiyorum.
muhatabı sensin!
ve ünlem işaretini
cümlenin sonuna koydum!
sanki önüme set çekti…
hayret!
ve kalakaldım…
saat gece yarısını sen geçiyor
sevişme zamanı…
zamanın yok!
özlemişlerdir,
bekletme uzun zaman oldu…
ama geç kaldın
ve…
sen başka tenleri sardın,
kirlendin!
bana geç kaldın…
hem de çok geç!
bu gece
ya da her ne ise
dün gece
anılarımdan çıkmayacak
hatıralarımda hep yakacak
kara leke olarak kalacak
bu gece
ya da her ne ise
lanet olası
seni benden alan o geceyi
ben bilirim
ben bilirim çaresizliği
//çaresizim bom boş bu kalbim
yalnızlık ne zormuş bunu ben bilirim//
//katran karası geceleri her şeyin üstüne siyah bir çarşaf gibi örter gizlersin de bu hasretim hep sensiz çıplak mı kalacak?//
mustafa karaahmetoğlu
12.08.2014
5.0
100% (6)