3
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1086
Okunma

Gece, bir kanun taksimiyle girerken hicazkâra,
Ay ışığı, mavi mavi parlıyordu saçlarında.
İnce bir rüzgâr esiyordu eski bahçelerden, yasemin yasemin,
Ellerin üşüyordu belki, ürperiyordun
Ve boyasız dudakların giderek kızıllaşıyordu...
Sonra, Ay, bir bulutun ardında peçelendi,
Saçlarındaki mavilik, dudaklarındaki kızıllık kayboldu.
Hicakârdan şarkılar beklerken
Taksim, susmuştu erken...
Ben, sigaramın dumanından bir darağacına asılmıştım,
Gözlerin, boynumda ilmiklenmişti, çırpınıyordum
Ve çok uzaklarda, başka gecelerde
Hicazkâr şarkılar söyleniyordu, duyuyordum.
Îdamlar, hep gün doğuşunda yapılır diye bilirdim,
Oysa ben
Ay ışığında îdam edildim...
Ünal Beşkese
5.0
100% (4)