Çıkarının yolunu izlemede ehildir
Aslını bilen olsa dünkü kara cahildir
Hak’kı bilmez özünde umurunda değildir
Sırada önü alır bunların en na-danı

Kalbi Şeytan’a açık Hak sırrına eremez
Allah’a açık olsa zaten Şeytan giremez
Çıkarından başkayı asla gözü göremez
Allah Adı kullanır reklam eder Şeytan’ı

Çıkarına kullanır her söylenen Hâdisi
Onun için bolluktur hile hurda vadisi
En hayırlı haberi satış kâr havadisi
Mûminleri kotarır boş bulunca meydanı

Büyük olanda gözü yetinmez ufak ile
Çabalar hep Şeytanî kin ile nifak ile
Dilinden Şeytan söyler hep bir ittifak ile
İmanından çıkarır Hak şerbeti tadanı

Konuşma bilmese de daima kasıntılı
Dünya ihtişâmına gönülden takıntılı
Hesap kitap yapmaktan her daim sıkıntılı
Ticarette koparır hileyle tüm paydanı

Göründüğü değildir olduğunca görünmez
İnsanın kılığına menfaatsiz bürünmez
Biraz akıl var ise onunla yol yürünmez
Başka yola aparır doğru giden adamı

O türler başka olur insan hayvan arası
Hayvana da hakaret her şeyin yüz karası
Onda vicdan yoktur ki olmaz vicdan yarası
Yok etmeyi başarır gönüllerde şâdanı

Hiç düşünmeyin sakın acaba bir tek zaman
Etki eder mi ki hiç Hak’ça minik cereyan
İnsanlık kırıntısı bunlar için hezeyan
Fırtına çıksa nolur bırakın cereyanı

Dişhekimi Sedat Celil Bullalıoğlu
Dikili/19 Ocak 2014 (Düzenleme 07 Ekim 2014)

Na-dan: Bilgisiz, cahil, nobran, kaba, kötü, haddini bilmez
Şâdan: Keyifli, neşeli, sevinçli
Hezeyan: Saçmalama
Aparmak: Almak, alıp götürmek, gizlice almak, alıp kaçmak, çalmak