6
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
1680
Okunma

sonramsın/zifir karanlğımın içinde..sen ki ezberlerini bozarken yüreğimin bir kelimeyi kıvırıp dil ucu sadakatimde ısırıyordum alt dudağımın içini..sonramsın/ve en sonumdasın, bütün yollarımın sana çıktığı ki soluğum kesilirken nefessiz bitmemiş sözüm gibi dökülüyordun parmak uçlarımdan ve sen sızarken çatlaklarımdan ışığın düşüyordu gölgelerime..parlayan bir ay ışığı gördüm teninde..beni yakan ateşinin altından sıyırırken nabzımdaki hasreti/hararETİ..ben bütün meyveleri yere dökülmeye hazır bir mevsim gibi delicesine dönüyordum yerimde...
(...)
sonra,
kendini defterin sayfalarına
bırakan o kelimeler
alınca hükmünü
çözülmez düğümlerle
bıraktı avuç içlerime mührünü ki
işaretidir
oyuncağına küsmüş bütün çocukların...
ıslanmış kirpikler...
aşka biçilen değer
kabuğu soyulmuş bir ruhun
içine dokunması bir elin ki
uzAKtan ve çok derinden...
omzuna ve kürek kemiklerine çarpan
bir b-akışın
gamzesinde bir DÜŞü s-aklayAN
simyacısı olur...
fısıltısında bir sesin/nefesin
ıslanan bütün dudAKlar...
nefret ve isyan yok...
en kuytu yerlerinde bile odanın
mavi renge bürünmüş yüzlerin
gözbebeklerinde büyüyen sabır
ve sevdanın bütün dillenmiş sözleri
sıcak şimdi.
yakıyor ve çarpıyor yeniden
merhaba sana/sadece sana
damarlarımı zorlayan kadın..
kadınım..
gerçeğine aç kalmış bütün sorguların
eksik bir cevap buluyor
tuzundan soyunurken Nil sabırla
ikiye ayrılıyor nehirlerim
ve öyle tuaf bakma bana
secde ediyorum aşka ki
içimde son/baharı
yaza çeviren sen
geçip geçip karşına
gözlerimi dikiyorum tenine
kurtulmak istemediğim bir salgın
yürürken içime..
(...)