3
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
1828
Okunma

Gün savruldu gençlik döndü gazele
Her gazelin bir mevsimi var imiş
Zaman varmış varmak için menzile
Ömür denen avuçtaki kar imiş
Irmak idim aka aka duruldum
Akil idim deli diye yoruldum
Erenlerin dergâhına vuruldum
Dil bilmezin diz vurması ar imiş
Seher vakti rüyam düştü önüme
Şol feleğin güzü düştü günüme
Soğuk sıcak vurunca sol yanıma
Anladım ki yol bildiğim yar imiş
Canda çile şerbetiymiş kemâlin
Cümle âlem görmeliymiş zevâlin
Çok fazlası lüzumsuzmuş suâlin
Gönül denen altı okka kor imiş
Yeşil idim gün görmedim kurudum
El ayaksız dağdan dağa yürüdüm
Ay der iken Hayy demedim çürüdüm
Hak edene yolda rehber pir imiş
Ser-mest etti kör feleğin peteği
Uzandıkça hicran döktü eteği
Meğer ömrü törpülermiş yatağı
Yorganıysa nefis denen kir imiş
Dışı bırak içine ak dediler
Karanlıksa bir fener yak dediler
Görmek için hikmetle bak dediler
Özde gözün açılması sır imiş
Vel-hâsılı bulamadım yolunu
Geri çıktım saramadan kolunu
Çok kul gördüm kul etmiş Hakk kulunu
Yeri göğü ona versen dar imiş
Bedenime hamal oldum olmadı
Testim kırık doldursam da dolmadı
Kime satsam bu yaramı almadı
Veren-alan elbette ki Bir imiş
Hey Makberî sen ki zaman hancısı
Ölüm nedir? kıyametin sancısı
Güne beş kez muhabbettir öncüsü
Hâl ehline habercisi yâr imiş
----------------------------Makberî….8/9/2014….01:40..ist