3
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
2022
Okunma

GÜNEŞ
O yaşlanmış çınarın, yaprağında duruşun
Nicesi aşıklara, şahitsin sen ey Güneş
Geceye, sapan taşı gibi hırçın vuruşun
Paslanmış karanlıklara, vahitsin sen ey Güneş
Rahmet vadilerinden, pencereme dikildi
Yeryüzü aşikardı, bayılır sessiz sessiz
Karşı ki tepelerden, usul usul çekildi
Heyûle bir ağ gibi, yayılır sessiz sessiz
Ürkek bir ceylan gibi; o güzide akışın
Göğsümdeki umutlar, yeşerir birer birer
Maverayı mest eder, bir mücella bakışın
Ense kökümden şimdi, sessiz sedasız gider
Poyraz delice vursa, hiç bir ah işitmezsin
Kızıl akşamlarınla bile, barışıksın sen
Şefkatine sığınan, mazlumu üşütmezsin
Kapıyı vurmadan gel ! Böyle alışıksın sen
Hicabın arkasından , sokulur ağır ağır
Ses baygın dilim ama; korktukça gölgem uzar
Hırçın bir gülüş ile, vurduğun duvar sağır
Söyleyin bana kuru otlar, kimin bu mezar?
Seni ufuklar bekler, avluda durma sakın
Geride bıraktığın, güller büyüdü artık
Gün, zaman deli bir tay, eğeri vurama sakın
Yıldızları söndürdün gökler uyudu artık
Bir lahzacık doğu ver sensiz ben ser sefilim
Ben ayı şahit tuttum yıldızlar var kefilim
16/09/2014
Harun YILDIRIM
5.0
100% (7)