3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
899
Okunma

rüzgâr fısıldar bazan seslerin ardından,
yansıttığı şey aynı değildir gördüğün sokak lambasının,
işte o an hissetmeye başlarsın orada senden başka var olanları.
Hiç anlamıyorum bugünlerde
Boğuştuğum şeyin ne olduğunu
Yapayalnız hissetmek
Ya da toplum içinde susmak
Beni de sıkıyor aslında
Önce doyasıya gülerken
Sonra ciddi bir tartışmada
Aniden yersiz bir kahkaha
Ve bardağı taşıran son damla olan
Hüznün soğuk yeli uyandırıyor.
Bomboş bir odada
Boşluğun kıyısında sallanırcasına
Yazılanların yalnızlık dürtüsü
Dengeye getiriyor olmalı
Bir tür alışkanlık yani.
Hani sonu görülmeyen yolda
Ne zaman başladığı ve biteceği
Bilinmeyen bir rüzgâr
Yüzüne öyle bir çarpar ki,
Sanki buzcuklar yüzünü yarar.
Çektiğin acıdan yarı mutlu
Devam edebilmek coşkusu
Eksilerek ilerletir yolda
Şikâyetin soğuktan olması kadar
Basit bir neden üşüşür.
Okkalı bir küfür sallar
Soğuktan donmuş kulaklarının
Sızısı zannedip, devam edersin
Taş kesilirken çatlaklarından kan sızdıran
Kalbinin çözündüğünü umursamadan
Bildiğin, tanıdık bir ses
Dolar bomboş odaya birden
Öyle bir koşullamışsın ki
Gülümsemenin ardına gizlersin
Kendi kendini.
Gecenin karanlığında dışarıdan sızan
Şekilsiz bir ışık demeti çeker ilgini.
Dinlediğin şarkının eşliğinde
Yaşamadıklarını, yaşatma çabasında bulursun kendini.