Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
mavikelebekfly
mavikelebekfly

GÜZ SENFONİSİ

Yorum

GÜZ SENFONİSİ

( 2 kişi )

1

Yorum

1

Beğeni

5,0

Puan

1126

Okunma

GÜZ SENFONİSİ

GÜZ SENFONİSİ


özünden toprağa düşer
karanlığında çimlenir
yeşeririm aydınlığında

vuslatınla çiçek açar
acıyla pişer
meyveye dönerim

sende olgunlaşır
nimet olurum kurda kuşa

sende fani olur
sararır solarım uğrunda

kurur kavrulur
sürüklenirim rüzgârda

yoluna revan olur
karışırım toza toprağa

ne istersen o olurum
sen ne istersen

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

Güz senfonisi Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Güz senfonisi şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GÜZ SENFONİSİ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Abdurrahman Günay
Abdurrahman Günay, @abdurrahmangunay
6.9.2014 12:40:30
“Güz Senfonisi” şiirini son iki dizeden başlayarak değerlendirmek, diğer dizelerdeki duygu ve düşünceyi kavramak açısından yerinde bir tutum olacak. Ne diyor Şaire: “ne istersen o olurum / sen ne istersen” Yani “Sen” diyerek hitap ettiği “yeri göğü yaratan” tüm yaratılmışların Tanrı’sı! Kul ile Allah arasındaki bu hitap şekli “Şathiyat-ı sûfîyane” tarzı, şiir geleneğimizde olan bir üsluptur. Ama Şaire, bu niyetle ve bu yoğunlukta bir sesleniş içinde değildir: “Sen ‘ol!’ dediğinde ben olurum. Neyi olmamı dilersen, onu olurum!” Şimdi diğer dizeleri, “modern bir ilahi” gibi okuyabilir ve anlayabiliriz. Yalnız “özünden toprağa düşer / karanlığında çimlenir / yeşeririm aydınlığında” dizelerinde “panteist” bir yaklaşım var sanki! İnsan, “tohum” kapalı istiaresiyle ve onun “çimlenmesi gibi” anlatılıyor ki, bu İslâm öncesi inançlara giden bir özgünlük bence. “vuslatınla çiçek açar / acıyla pişer / meyveye dönerim” dizelerinde ise, sevgili ile vuslata erme ve çiçeğe durup meyve verme” yukardaki “tohum insan”ın tabiat içindeki yolculuğu olarak, bu istiareye uygun bir betimleme. Ayrıca Hz. Mevlana’nın “Hamdım, piştim, yandım” tarifine bir telmih (anıştırma) var: İnsanoğlu, yaşadığı hayatta “acıyla pişer” ; yani kemale erer. Diğer dizeler de bu istiarenin ve duygunun safhalarını bize veriyor zaten. İslâm mistiklerinin tasavvuf anlayışını (devir nazariyesi) modern şiirin imkânlarını kullanarak, yeni bir kılıkta ve taze bir solukta bize sunan şaire, şiirini neşretmekte biraz aceleci davranmasa, şiiri olgunlaştıracak çalışmayı önemsese, sanırım daha doğru davranmış olacak. Bu uyarı, mevcut şiirin başarısız olduğu anlamında yorumlanmamalı elbette. Kendisini tebrik ediyor, şairlik yolunda başarılar diliyorum.




© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL