Ne kalışın hoşluktu ne de gidişin boşluk,
Kendi düşen ağlar da; neşeli şen bilirsin.
Gidene "kal "diyemem,bence karar ser hoşluk,
Soranlara ne deyim? en iyi sen bilirsin.

Bekleyenin yok ise, sabret sabaha taşın
Bir öğün daha pişir, yarım kalmasın aşın
Belki kararın yanlış, belki de hükmün peşin
Zor anlara ne deyim, en iyi sen bilirsin

Bir fındığın içini doldurmazken sebepler
Sürç-i lisan işlenip, kirlenir mi adaplar
Bir tövbeye sığarken, onca günah edepler
Yoranlara ne deyim? en iyi sen bilirsin

Acı tatlı bir ömür geçirmiştik epeyi
Tekrar kurmak kolay mı,yuva denen yapıyı,
Belki geri dönersin, çarpmadan git kapıyı
Vuranlara ne deyim; en iyi sen bilirsin

Hatasız kul olur mu, insan şaşar da bazı
Torbamı ki büzesin elalemin ağızı
Sen böyle değildin yar, söyle kim verdi gazı
Verenlere ne deyim, en iyi sen bilirsin

Gitmek mi zor kalmak mı, aşk takvimden düşüyor
Yar sırtını kalın giy, şal omzundan düşüyor
Karar kesin değilse bana affın düşüyor
Erenlere ne deyim; en iyi sen bilirsin

Kul Figani duası hakka çıksın her yolun
Kendin seçtin kıbleni, kusuru seren kulun
Postu dövmek manasız kabahati yok çulun
Serenlere ne deyim, en iyi sen bilirsin

KUL FİGANİ (Erdem GÜMÜŞ)
30.08.2014 ÖZBEKİSTAN