4
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1425
Okunma
bir dağım cisminin coğrafyasında..
kanayan ve sarsılan..
vefa kirlenmesin ve avunsun al yazmalı kızlar diye..
kaçak çocuklar ve eşkiya adamlar gezinir bağrımda..
düşünüp dünyanın bütün sözcüklerini
sana seslenebilmek için biteviye
gördüğüm dağları kuşanarak sabah ve akşam
Mezopotamya’nın şalıyla gizleyip silahlarımı
üstüme gelmesin diye değil dünya,
utanarak sustum, incitmemek için gözlerini..
/susa susa seslendim sana; beni duydular
ve üstüme üstüme gelip gözlerimi oydular/
bin yerden vurup yaraladılar beni
hepsini hayra yordum, umudum bilerek seni
hele bir ölüm gelsin sana ahdimdir
kahramanım sensin çünkü; çocuğum sen
bahara beleyip sunacağım sana hepsini..
/çiçekler savururak sarsılır gözlerinin düştüğü yer
gül de bazen acıdır çünkü; düştüğü yeri yakar/
en güzel şiirlerimi fahişelere yazdım
eli yüzü gözü masmavi ve yangın ve beyza
koynumda bir aşkın acı sıcaklığı
dağları iyi bilen çakmak gözlerimle
bir intifada adıyorum fikrindeki newroza..
/mutlaka hatırlamışsın şimdi akdenizi
yoksa gözlerim böyle dalgalanmazdı/
ne vakit gözlerini bir şiire iliştirsem
bir çöl yetimliği kokar kelimeler
oysa biraz acısındır, biraz dağ kokusu
ve akasya rayıhasıyla doludur avurtların
bir ülkeye evrilirsin, ne zaman gülümsesem..
/’sana bana ve memleket insanlarına’ değil bu şiir
öyle olsa hikayeye döner acı; uzar söz, destanlaşır/
yeter; daha kaç ölüm saymalıyım, kaç mezar taşı
kaç kadın gerilla yazmasının alı vurmalı yüzüme
yüzünde kaç kere vurmalı beni çıplak ayaklı bir çocuk
ki güzel elbiseler ve kara bir lastik için değil
gözünden akan yaşı; avucunda sakladığı taşı..
/ne sen gittin ne ben gelebildim ardınsıra
ne de bir yemini bölüştük ağlayarak aramızda/
düşünüp dünyanın en bâkir kokulu kelimelerini
sana söyleyebilmek için şarkılarımı çıldırasıya
düşündüğüm dağ çocuklarına sarılarak
ve elbette kusarak bütün gümüş kurşunlarımı
gelsin üstüme dünya, yeter ki gülümseteyim gözlerini..
5.0
100% (10)