1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1334
Okunma

Kirli savaşların ortasında kalan o tertemiz çocuklara....
Yüklenen yükün mavisi mi olur
Mavi senin yüreğinde be çocuk
Tırlar doldurur hani
Sözde türküleri
Şair Japonyalı olsa
Muhtemelen şöyle derdi
Bir dostun haikusunda
“Ceylanı vurur
Yanık türkü yakarız
Biz de insanız”
Oysa bir ekşilik yok mu tadında
Bu berbat şiirlerin
Daha dün gibi
O kayalıklar da kağnılar yürütülmüş
Hala kazılarda
Taze kırılmış boyunduruk parçaları
Hala anne karnında
Günü sayılı tekme sesleri
Ve hala dudakları susuz kalmış
Mahzun ve masum kır çiçekleri
Hani, mümkün olsa
Zamanı geri saracak
Bıraksan
Âleme ibret için
Roma’yı da yakacak
Ancak
Günahsız suyun kırıntıları
Umut ettikleri
Alışageldikleri çilelerin üstesinden gelmeyi
Henüz öğrenmekte
Doğaya yabanıl kalmış
Buz tutmuş yüreklerse
Tac yapraklarına acı verirken
Gelincik çiçeklerinin
Çölde hüküm süren
Körelmiş duygular
Israrla görülmemekte
Ve hala
Of! Of!
Şiirimin belası
Baş kesmekteler
Bakmayın
O meşhur
O naylon çiçeklerle süslü balkonlarda
Çay yudumladıklarına
Kabukları kalın
Ve de sağlam gibi dursa da
Eser kalmaz insanlıklarından
Daraları alınınca
Kim ki aşka kurşun sıkar
Kim kör bakar sevgiye
Zulüm dağlarına düşen bir tohumun
Filizlendiğini görecek
Döktüğü kanın
Hesabını verecektir
Oy gülüm
Oy gülüm
Buğdayı un
Unu ekmek yapan eller
Koklanası güller varken
Günlük, güneşlik bir havada
Yağmur yağarken
Yedi düvelde
Yedi renge hasret çocukların
Korku dolu gözlerinde
Hangi gece
Bir sabaha gebe kalmamış ki
Hangi karanlık
Gün ışığıyla dağılmamış ki
Oy gülüm
Oy gülüm
Yeni bir doğuma gebe kalmaz mı sandın
Size sundukları her ölüm
Hayat bu çocuk
Bir bakarsın zehir zemberek
Bir bakarsın
Güneşli bir gün demek
Her dereye
Her denize
Ve her dağa
O deniz Gazze’de olsa
O dağ Sincar da olsa
Göreceksin bahar gelecek
Bahar gelecek
5.0
100% (1)