3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2465
Okunma

Endişeli gözler
Ürperen bakışlar
Erzak çantaları
Kadınları, kızları
Yaşlıları çocukları
Ot bitmez kervan geçmez bu dağlarda
Evlerinden uzakta
Nedenini
Ve ne yana gittiklerini bilmeden
Yürüyorlardı
Açlığa alışıklardı fakat
Susuzluktan yaşlılar
Ve boncuk gözlü çocuklar
Bir bir dökülüyorlardı
Hava sıcaktı
Düşman saldırgan dengesiz ve alçaktı
Baş kesip can alacaktı
Ve pazarlayacaktı
Henüz on dördüne girmemiş kızları
Emirlerine sunacaktı
Mor menekşeler olmalıydı
Korku yerine kekik kokmalıydı bu dağlar
Çocuklar, kadınlar
Çağın Kerbelası’nda
Bakıp ta göremediğimiz
Körpe masumlar
Bak işte
Kırmızı eşarplı bir kadın ağlıyor
Gelincik çiçeği gibi boynu bükük
Susuzluktan çatlamış dudakları isyanda
Kulaklarında hala top sesleri
Tekbir nidalarına karışmakta
Kucağında dünyadan habersiz
Ve nefessiz
Yavrusuna sarılmakta
Yüreği Şengal atmakta
Gönlü, güneşli güzel bir sabaha uyanmak
Gürültüden, mermilerden uzak
Kır çiçeklerinin arasında
Güzel bir kahvaltı yapmak
Dünyanın en güzel çiçeklerini
Elinde tutmak varken
Ve tüm dünyanın gözü önünde
Bir bebek daha yok olmakta
Bir yıldız daha kaymakta
Nasıl anlamazsınız
Nasıl duyarsız kalırsınız ey dünya
Diller farklı ama
Yürekler aynı konuşmakta
Hangi savaş alın yazgısıdır
Demir paletlerin çıkardığı ses değil ki istenen
Bir yudum tatlı nefes
Bir lokma barış
Bir fincan sevgi
Daha güzel bir gün
Daha güzel bir yarın
Ağlama kırmızı eşarplı kadın ağlama
Bükme boynunu
Bozmalısın
Bozup dağıtmalısın üzerinde oynanan oyunu
İstersen
Tek sen gelebilirsin üstesinden
Bu kirli savaşa dair
Ne kadar gerçek varsa açmalısın
Gizlenen
Üstü örtülmek istenen
Haydi, be kadın
Kaldır başını
Bir daha endişeli bakmasın gözler
Ürpermesin bakışlar
Ve çocuklar
Bu ot bitmez kervan geçmez dağlarda
Korku değil
Ölüm değil
Kır çiçekleri koklayıp
Mor menekşe toplasınlar
5.0
100% (3)