bir yol var önümüzde
verilmiş bir sözümüz var
kalu bela demişiz
bezmi elest üstüne yemin etmişiz
o sestir aradığımız
ondandır ney misali inleyişimiz
erilmez huzura
yönelmeden
aşılmaz yollar
o yola girilmeden

rahmi maderden başlayan
bostan-ı cinana uzanan
bir yol var önümüzde
kırılsanda kırmadan
her muhatabı
kristal vazo sayarak
yürünmesi gereken bir yol

istikametten ayrılmadan
o razı olsa yeter düsturunu
mihenk tutarak
sevgiliye benzeyip
sevgili olarak
aşkla aşılacak
dikenli taşlı bir yol

hüdayi yoludur
bilene güven verir
bilmeyene azap
yunusun yoludur
sevgidir doğruluktur katığı
ye/seviden geçer
kırk yılda çok görür nefsine
ekşi ayranı
hacı bektaşta konaklar
aslandan emindir
ceylanı emanet eder
mevlânada nefeslenir
ah minel aşk
güler ölmeden önce ölüme

uzundur çilelidir
dur bilmez durak bilmez
baş açık yalın ayak
kah çölden geçer
kah okyanus çıkar
yiter nice dostlar
niceleri düşman kesilir
imtihan içinde imtihan
yol içinde yol
ayrılma rızadan
kurtul kula kulluktan
sıyrılarak tüm riyakarlıklardan
hakkı düşün hakka sığın
kuvveti hakta bil
hakla başla hakla işle
hakka ram ol
var mıdır bilemiyorum
başka tutar bir yol

muratcanbolat