Neyin demi bu gece vakti
Ne ürpertir çıplak göğsümü bu denli
Hangi mey bulut eder bu kadar
Senin sesinden gayrı


Elinden düşürmediğin mavi boncuklu bilekliğin oldum
Günü geldi ıslığıma yem oldun
Debelendin içimde
Ezberleyemediğin tüm şarkı sözleri oldum


Nasıl da peydahlanırsın şekersiz çayların ıssızlığında
Kokulu çayları her yudumladığımda
‘Benden kaşık sesini esirgiyorsun’ diye kızışın gelir aklıma
O günden beri şekersiz ama kaşıklı istiyorum çayları
Ve sana duyurana dek döndürüyorum şu aptal dünyayı


Bakma derdim sana öyle hülyalı
Dayanamayıp öperdim herkesin içinde
Ve sen kızarıp yanakların
Kaçacak yer arardın her seferinde
Şimdi kime bakarsın bilmem yine öyle manalı
Kimin ellerini tutarsın
Tırnaklarını yemeyen birini bulmuşsundur umarım
Çok kızardın bana kemiriyorum diye
Kızılmayacak adam mıyım?
Haklıydın…


Tuttu mu inadım ağlatana kadar sinir ederdim seni
Sırf kızdırmak için Tüdanya dinlemiştim bir öğleden sonra boyunca
Nasıl da kırmıştım en sevdiğin çiçeğin dalını
Hakikaten ya neden bu kadar uzun süre tuttun ki kendini
O kadar mı sevdin beni
Kendinden bile fazla mı?
Bir şey itiraf ediyorum sana bunca yıl sonra
Aslında ben de sevmedim o kadını
İçin için Müslüm dinlemek isterdim ama sen de sevdiğin için vazgeçerdim hemen






Gecenin bir yarısı seni tatlı uykundan uyandırıp
Kıymalı makarna yaptırdığım zamanlar bile asmadın suratını
Bira bitmiş diye gereksiz yere sana kızmama
Tabakları yere fırlatmama bir şey dememiştin
‘Düşünemedim hayatım’ diyerek beni iyice sinir etmiş
Doğru düzgün kavga da edilmiyor senle diye tekrar kızmıştım
Haklıydın şimdi düşününce
Beni terk etmekte çokça haklıydın


Bir ipe sap olamamış bende ne buluyordun anlamak zor
İçip içip saçma şarkılarla homurdanan
Bir şey beğenmeyen delinin tekini neden sevmiştin

Gece yarısı bilmediğin mezeleri yaptırmaya çalışan
Anlamadığın halde eline ut tutuşturan ben
İlla hangi şarkıyı isterdim hatırlıyor musun şimdilerde
‘Baharı bekleyen kumrular gibi’
Gözler yolda
Geçti de yıllar
Ama yalvarırım beni unutma.


06.08.14

Nadir