3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
682
Okunma

ölüm...var olmanın diğer adı
beden dil için haya,
gözler için ziyadır.
hapsedilmiş ne varsa, ruhuna eza veren
mevcudiyeti hatırla!
beşeriyet değil miydi?kefenini düğmeleyen
kerbelada toprağa verilirken
bir kuşluk vakti ...
saika!
gözlerindeki hakimiyet kıyamda
derlenmemiş cahile toprağıydı
boynunu eğerken avuçlarında ellerim
kirpiklerinin tecrübesi ,intikal ettiği kadardı
sen nazlı bir misafir ,ağırlanırken gözbebeklerimde
yarım kalır hikaye ...
kaderin diktirdiği ,sönük bir izmarit gibi tamamlanamazsın .
kabil’in lekesi düştü toprağa
yusuf atılırken kuyuya...
kail’in vicdanı hala ayakta
bu yüzden alnına yazıldı ihtila
geçmiş...
belki de hiç geçmemiş ,
ayağında prangalar hicret etmemişken daha
efendisi ,beyaz zenciye unutturmazken rengini
bu kaçıncı tevabun ,küfelilere kanat çırpar ebabiller
yusufa uzanan bir tüccar niyetine
bağdatın ayak izleri var, hala ...
inanma !!!
iktidarın ölümüydü dudaklarının pervazında kuruyan
ve her yaş gözlerinin tasfiyesiydi
kirpiklerinin katlini vacip kılan .
ve unutursun gün batımında ,
ayrac ortalarken geceyi .
inanma !
elleri kesilirken anlarlar züleyhayı ,
dilleriyle kirlettikleri .
ellerinde ’meskun tövbesi’
sahipsiz miydi ki ,son bakışın...
oysa elif noksanlık kadar zaiddi, tebdilde
tasdik edilemez mi gözlerinde
tamam ,bir kaç defa adımın anılması ,kafi geliyordu ,
kıtlığa düşmeseydi manası .
işgal edilirken toprak,
tehcire tabi olur ayaklarım
bu yüzden makberden azledilmek üzereyim
toprakla örtülür benliğim .
gömülürken toprağa kıtlık ,kısmet eksikliği denir .
ve adıma yazılırken mezar yeri
rivayet denir
MELİKE ÇOPUR
5.0
100% (2)