Sizler de, hiç düşündünüz mü?
1) Dinimiz, bizlere kimse ile DÜŞMAN olmamayı kesinlikle öğütler.. Bu öğüde rağmen, birilerine düşman olmak ve düşman olarak da dine hizmet etmek, böylece de; sevap kazanmak, mümkün müdür?
2) Resulullah (s.a.v.)ı; sadece tanımak mı, sadece taklit etmek mi, yoksa her ikisini de yerine getirmek mi gerekir? Meselâ
sadece tanımakla yetinmek, bizleri hedefimize ulaştırabilir mi?
3) Tarihciler; “Türkler olmasaydı, insanlık tarihi yazılmazdı” diyor. Sizler de, bu fikre katılıyor musunuz? Eğer bu iddaa doğru
ise, tarih ve insanlığa karşı; bugün de bir yükümlülüğümüz, yapmamız gereken bir görevimiz var mıdır? Şayet var diyorsanız, siz bu görevin neresindesiniz?
4) İnsanlar için her iki dünyanında kurtuluş kapısı, sizce nedir veya kimdir? Siz Resulullah (s.a.v.)ı yeterince tanıyor ve O’ndan her sıkıştığınızda yardım istiyor musunuz? Ya!.. Bu yardımı istemeğe, ehil misiniz?
Evet. Sizler bu ve benzeri suruları, kendinize hiç sordunuz mu? Sormadıysanız, şimdi sormaya ne dersiniz?

ZOR SORULAR VE CEVAPLAR

ŞİİR NO: 71 23-06-2014

Bazan, düşman olmak bile sevap kazandırır,
Eğer ki; düşmanın, Allah’ın da düşmanıysa;
Rabb’im kulunu çok severse, dost’suz bırakır,
Kendini yalnız sanma, eğer dostun Allah’sa…

Hüda, Resulüllah’ı bize şöyle tanıtır,
Sizi seven peygamber, içinizden çıktıysa;
O, size çok düşkün ve mümine şevkâtlidir,
Mümin de, bunu idrak ederek O’na uysa…

Kur’an’da, o çok “öğülen millet” Türk’lerdir der,
Bize bu müjdeyi veren Bediüzzaman’sa;
Her bir Türke ayrı ayrı kutsal görev yükler,
Birleşip, el-ele dünyayı kurtaracaksa…

Nefis keyfe, zevke.. zaman, ahirete çeker,
Herkes kendini tartıp, resul’dan ibret alsa
Hesap günü herkesi alır bir gam ve keder,
Mürsel’ler dahi, O’ndan medet umacaksa; .
21-06-2014 SAAT: 04:50 Konak/İZMİR.