16
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
2313
Okunma

senin yüzünde şimdi pembe bir gül kokusu
ah istanbul yine nasıl başımı döndürdün
yine vurdun işte tam onikiden
sarhoş mu olmalı
yoksa berduş mu sokaklarında
ip atlatacaksın yine bana
o çiçekçi güzel gözlü çingeneyle
yine öpesim gelecek seni
zaten dudaklarımız o bankta yapışıp kalmadı mı
üsküdar iskelesi’nde
dellendirme beni istanbul
avaren olmuşum
başımı döndürme
hadi al beni adalarına
faytonlarla doyamayalım yine o gezmelere
atların nal sesi karışsın o masum öpüşmelerimize
hani gel de şimdi ağlama uzaklarda kalışlara
bu hasrete
böyle ayça duruşlara
gel de ağlama
"ağlamayan gözler gülmeyi bilmezmiş "
sana ağlamak bile güzel İstanbul
güleriz elbet bir gün değil mi
o ağustos sıcağında
taksim’de yangınlara düşeriz
çiçek pasajı’nda abla akordiyonuyla dolansa yine masaları
hani neydi o şarkı, kemancının yanık yanık çalıp söylediği;
" taht kurmuşsun kalbime "
offf
vurmaz mıydık kadahleri
" oturup içeceksin benimle " dediğinde
bin sene kalkmazdık o masadan
bin sene ayılmazdık
niye ayılalım ki... aşkın o en deli koyaklarında
sen benim olmadın
sana nasıl "kadınım" derim
diyorum işte
" kadınım "
ruhlarımız sevişiyor biz sevişemesek de yıldızlarda
sen en berbat aşkların
en delisi
içimde yer kalmadı başka kimseye
gel istanbul bizi saklasın
bir gün olsun gel
gel sevgilim ................
.............
Fikret Şimşek
.
5.0
100% (18)