3
Yorum
6
Beğeni
4,5
Puan
1020
Okunma

İki elin kanda olsa da koşup
Gurbetten sılaya varmaktır bayram
Yaşın kaç olsa da çocukça coşup
Huzurda huşuyla durmaktır bayram
Bayramlık var ise yok olanaksız
Heyecan, içinde yanar ocaksız
Sevinci neşesi uçsuz bucaksız
Hudutsuz hayaller kurmaktır bayram
Nenemin ezelden yaktığı kına
Yakışır dastarı saçın akına
Binyıllık âdetin varıp farkına
Kuşakta, kuşağı görmektir bayram
Elini öpmektir ana babanın
Gönlünü almaktır dost akrabanın
Tanış biliş olup yadın yabanın
Yüzünü yüzüne sürmektir bayram
Gururu temelli uzaklaştırıp
Kırgını, dargını kucaklaştırıp
İnsanı insana pir yaklaştırıp
Kinin defterini dürmektir bayram
Hatırdan, kasveti süpürsün diye
Kardeşlik, yarenlik hep sürsün diye
Kahvede muhabbet köpürsün diye
Cezveyi sohbete sürmektir bayram
Sevap mı dilersin? Bu günler niye
Tebessüm, cebinde sonsuz hediye
“Allah çok bayramlar göstersin!” diye
Gönlünden kopanı vermektir bayram
Öksüzü, yetimi içinde duymak
Yoksula acıkmak, susamak, doymak
Kendini, kimsesiz kimsesi saymak
Kanayan yarayı sarmaktır bayram
Gölgeler ırasa hatır kaybolsa
Zamanın ruhuna telaşlar dolsa
Senede bir iki kere de olsa
Dostları arayıp sormaktır bayram
Çekmeyen ne bilsin vatan hasreti
İnsanı sevdalı bu memleketi
Birlerce sevaptır bir ziyareti
Çat kapı bir gönle girmektir bayram
Şükürdür, göklere eller açarak
Umuttur, hayâlden öte geçerek
Ömrünce heybenden sevgi saçarak
Saadet gülleri dermektir bayram
Zamanla nasibin kesilir yerden
Daldığın masaldan uyanır birden
Duayla, rahmetle Şehr-i Kabirden
Hayatın sırrına ermektir bayram.
13.07.2014 15.37
Salih ERDEM
Bir Bayrama daha eriştik!
Yarın arife sonraki üç gün Ramazan Bayramı
Bu bayram, kan ve gözyaşının dinmediği Türk ve İslam Dünyası için zor bir bayram... Buruk bir bayram... Acı bir bayram!
Dilerim;
İnsanlık onurunun taçlandığı
İçte ve dışta adaletin hâkim olduğu
Barışın geldiği, kimselerin ölmediği, mazlumların güldüğü
Sevginin yeşerdiği, mutluluğun hüküm sürdüğü
Milletçe birlik ve dirliğe kavuştuğumuz
İçimizde ve yurdumuzda huzuru duyduğumuz
Dostluk ve kardeşliğin pekiştiği; muhabbet meclislerinden kahkahaların yükseldiği
Küslüklerin, kırgınlıkların unutulduğu; husumetin olmadığı
Büyüklerimizin ellerinden öpüp, hatırını sorduğumuz
Küçüklerimizin gözlerine onurla, gururla baktığımız ve onları sevindirdiğimiz
Samimiyetle eş, dost, akraba, konu komşuyu ziyaret edip kucaklaştığımız
Mezarlıklarda ölmüşlerimizi unutmayıp rahmetle, duayla yâd ettiğimiz
Tanımadığımız insanlara tebessümle bakıp, tokalaştığımız
Öksüz, fakir ve garibanları bağrımıza bastığımız
Ağız tadıyla, her oturanın doyduğu Halil İbrahim Sofralarını kurduğumuz ve lokmamızı paylaştığımız
Kimsesizlerin kapısını çalıp gönlünü aldığımız
Kapımızı çalanların elini boş döndürmediğimiz
Dertlilerin deva, hastaların şifa bulduğu
Ektiğimiz sevgi tohumlarını gönüllerden demet demet derdiğimiz…
Nice Bayramlara hep birlikte ulaşırız.
Bu vesileyle tüm Edebiyat Defteri Ailesinin Ramazan Bayramını gönülden kutluyor, muhabbetle selamlıyorum.