5
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1414
Okunma

Artık gidiyorsun Şehr-i Ramazan
Doya doya sende kalamadım ben!
Sahurda iftarda başkaydı ezan
O’ndan güzel seda bulamadım ben!...
Bilmem neden acep kabım mı dardı?
Yoksa masivadan engel mi vardı?
Şimdi giderayak bir telaş sardı,
Gani gani sevap dolamadım ben!...
Kardeşimde varken sefalet açlık
Hiç eksik olmadı cebimde harçlık
Ne kıtlığı gördüm ne de muhtaçlık
Tabağın dibini yalamadım ben!...
Tekmil edemedim amel bohçamı
Dünya kelamına yordum lehçemi
Tevbe yağmuruyla günah bahçemi
Her hal yeterince sulamadım ben!...
Mazlum Filistin’im girdi düşüme
Acılar ok olup battı döşüme
Sanmayın böylesi geldi işime;
Bir sıcak çorbayı salamadım ben!...
Ne fetvalar duydum aklım şaşırdım
Mürşidimle karlı dağlar aşırdım
Yetmiş iki fırka olsa taşırdım,
Ayrılıkçı tam tam çalamadım ben!...
Kimi biner iken kutsal bineğe
Kimi hala secde eder ineğe
Çağdaş Firavun’lar gelsin sineğe(!)
Demekten kendimi alamadım ben!...
Ahmed-i Mahmutla başlayıp kelam
Muhammed Mustafa salat-u selam
Ki O’nun nurundan halk oldu alem
O’nun gibi mü’min olamadım ben!...
Bir yolda yürürüm Nakşibend ile
Tehlil, zikir, hatme ve de hamd ile
Ahiret azığım sardım mendile
Şükür ki, şükürsüz kalamadım ben!...
......
Hakkın helal eyle Şehr-i Ramazan
Layıkıyla sende ol/amadım ben!...
Bulem hatun, 25/7/2014, La-mekan...
5.0
100% (5)