1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1379
Okunma

Saçların, geceleri andırır gözlerime
Ben pazar ardı doğmuş bahtsız pazartesiyim
Yağdı hülyan, serabın sağnak gecelerime
Çığlığa kök salan o yalnızlığın sesiyim
Ne ardın sıra damla ne ardın sıra bir ses
Ne ardın sıra yağan boranın pençesiyim
Ne seslenen bir nida ne duyulan bir heves
Şu koskoca zindanda bilmem neyin nesiyim
Meçhul serseri başla, abdal bir deli gönül
Karanlık ortasında bir umut perdesiyim
Öteden gelen aşkla güle kanan bir bülbül
Esrarlı dikenlerin kan tutmuş çehresiyim
Bitkin çökmüş suretim hiçliğe ritim tutar
Tarifi imkansızım kaderin sillesiyim
Mahzeninde hasretim özgürlüğe kaş çatar
Bu uğurda yalnızım idam güvertesiyim
Hüznün penceresinden bakar dururum güne
Gündüze mihrap olmuş gecenin kubbesiyim
Bir günün gerisinden bakmak isterdim düne
Istıraba biçilmiş biçarelik fesiyim
Yığın yığın hayali yığdım yılgın gönlüme
Tertemiz inançların saklanan hücresiyim
Aradım bulamadım son vereyim ömrüme
Ölüm denen meleğin sürgünü haresiyim
5.0
100% (2)