Öyle yükseklerden bakmak ne demek
Ulu dağlar vardır düzün üstünde
Aslolan gayretle harcanan emek
Nice ruhlar vardır özün üstünde

Sende de bir kafa, burun, göz, ağız
Senin de bakınca benizin yağız
Belki ikimiz de virane bağız
Senin de kaşın var gözün üstünde

Çok akıl eyleyip denginden şaşma
Kabında köpürüp çevreye taşma
Lafın sınırı var lüzümu aşma
Derin kelamlar var sözün üstünde

Az kendine kalsın tavsiyen mirim
Güzelken çirkine dönüşme derim
Böyle öğüt verdi aksaçlı pirim
Harlayan alev var közün üstünde

Keramet ehli mi seni doğuran
Hamurunu sade suyla yoğuran
Noksan diye avaz avaz bağıran
Saysan sayamazsın yüzün üstünde

Görme beğenmezsen, geç git yanından
Zap yap hiç acıma at ekranından
Çift kapılı denen dünya hanından
Sen de çıkacaksın dizin üstünde

Bırak saygı duysun faniler candan
Hatta sevsin seni Edirne Van‘ dan
Haddini bil artık en yüksek tondan
Haykıracak ses var tizin üstünde

Bir an duyguları kenara attım
Kırmayayım diye kabule yattım
Sonunda baktım ki pek kötü çattım
Senin de izin var bezin!!! üstünde

Hümanist bir adam bunları yazan
İlk defa bu denli alınan, kızan
Atlama her lafa olursun sazan
Anlaşılmaz hal var gizin üstünde

Ben de bir Aydın’ım senden farkım yok
Kafa ütüleyen bitmez şarkım yok
Sen gibi yapmaktan asla korkum yok
Radara girmek var hızın üstünde


28.06.2014