İnancım kalmadı artık
Ne insana, ne de icraatlarına
Karnım tok bu laflara
Ne olur aşkı sormayın artık!

O bende hüzzam şarkı şimdi
Geçmişte kalan acı hatıralarda
Ara sıra pikaba takılıp çalınan
Eski unutulmuş tınısıyla
Gıcırtısıyla tozlu bir plak
Ne olur aşkı sormayın artık!

Tozlu raflarda kalan
Çürümeye yüz tutmuş
Yazıları silik silik parça parça
Sayfaları tek tek kopmuş
Ne olur aşkı sormayın artık!

Çöpe atılacak resimler arasında
Yakılacak odunlar arasında
Talaş kırıntıları içerisinde duran
Yakılmayı bekleyen atılı müsvedde misali
Ne olur aşkı sormayın artık!

Cenaze namazı kılınmış
Kefenlenip hazırlanmış
Kat kat toprakla örtülmüş
Ölü misali şimdilerde
Ne olur aşkı sormayın artık!

Çocukluk yıllarında kalmış
Eski bir salıncak misali
Sarı yanık yapraklarla dolu
Sonbahar bahçelerinde kalmış
Ne olur aşkı sormayın artık!

Hatırlamıyorum nasıl bir şey olduğunu
Unuttum, unutulmuş, unutturdular
Yaşadıklarım, yaşattıkları unutturdu
Ne olur aşkı sormayın artık!