6
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1555
Okunma
Ruh sarkacı olsam hangi muskayı taksam
Bir noktaya akıp hangi tılsımlara sarılsam
Hiç bir ilaç kar etmiyor tiryakime
Öyle derin bakmışsın ki siyah beyaz resimde
Ağlasan duymayacaklar belli kalacaksın elimde
Sana kapıldığım netameli kısa zamanlardayım ki
Ölüp gidiyor insanlar kuruyan yapraklar gibi
Yağmurların rahatlattığı ruh mevsimi olsun
Giriştiğin tarihi yürüyüş saygı ve hatırlayış olsun
Yeşil limon dalı yada sirke ekşisi şifasına say aşkını
Büzüşmüş rüyalardan duraksız akan kanı
Geçmişi azık sanıp yabancı durakları beklerken
Geleceğin hayal perdesi harmanlarını elerken
Sabaha gönlünü açıp zirveler ışıklandığında
Tutamazsını zamanı gözlerine sürüp sardığında
An vadisinde duracaksın sonsuzluğa sevgi ile
Göreceksin hayatın kımıldadığını aşk ile
En iyi halini söyle akşamın üstüne
Bütün duyargalarını çevir kendi içine
Sonra dirilip gönlüne sardığın varlığın
Bir yakaza uykusuydu durup yenilendiğin
Ruhumun konakladığı tarihi selçuklu hanı
Kervanlarla gelir ufuk çizgisinden aşkın şahı
Bir kin kıvrımı daha yol almak için
Şairler şiir buladursunlar aşk için
Kitaplara insana ihtiyaç duymayan zavallılar
Dere diplerinde gezerken tanrıyı buldular
Netameli oyalanmadır zifiri karanlıkta
Onulacak dert varılacak yer bu yolculukta
Gönülsüz yurtlarda otağladın kendini bölerek
Muskaların kar etmedi horoz bacağı keserek
tarihi duvar girintilerine sığdı inler cinler
Talihsiz cehaletler mi içtin boynunda kelepçeler
Azaplardan azap beğendin sıyrıldın sorumluluktan
Yalnız melek oldun kurtuldun boyunduruktan
5.0
100% (7)