53
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
3701
Okunma

Yağmalanmışlığımızı unutsak gözlerimizde
Böyle dursa hayat ağarak yamaçlarına
Her hareket biraz daha oyalanmak
Biraz daha tüketilen dümdüz zamanı
Yapraklar yeşil sarkıyor toprağa
Metallerden elbiselenmiş insan oğlunun acıkmışlığı
Kutupları fethe kalkan ateşin zeka
Uzak memleketler arası gezinse de
Kendini kendinde unutmaksa medeniyet
Hatırlamayacak bedeninin ölüp gittiğini
Adem oğlunun damarlarına giren bilim
Üstüne abandığımız teknoloji
Yalnızlık çağıltısını arttıran türküler
Ben bilirim tafrasının suniliği
Her yol başlarken bitiyor
Deniz dalgalanmıyor insan kadar
Çıktında ne oldu bu cendereden
Bitmedi Çenesta’nın fethi
Güneşten gel güneşe git güneş olsun adın
Haykırıp duruyor gelen sesler
Karanlıklar alemini yüzüp geçip
Tutuşmuş yelelerin çağın sarkacıyla
Suskunluğunla dirilecek son nefesin
Biter sanırlar çöl yürüyüşlerini
Sekerek bütün kıtaları birer birer
Aslında anlık aldanıştır bizimkisi
Vebalsiz yaşadın sırmalanmış hayatı
ne memleketler batı krallarıyla
Bir adları kaldı ordularının paraları
Çatlayan tohumlarının yağmurlarını büründün
Tükürdüm bütün benliğimi yangınlarına
Saksağanlar beldesini karış karış dolaşıp
Geldin yine bakışlarımın eflatun rengine
Say ki sesler seni çağırmasın
Bakışlar seni aramasın
Say ki akan zamana adın karışmasın
Ne gam çağlar boyu diz üstü durduğun
Çekildi deniz sahillerinden arınarak
Salınan dalgalar alemet ise varlığına
Ne geçmiş ne gelecek
Her şey şimdi olur şimdi
Yanılgılarını yaşadın yaşamak lığın üstüne
Pabuçlarıyla var devasa mürşitler
Ne kelam ne felsefe ha bire dilfirizk
Anı yaşayıp çağlar ötesinde takılı kalan
5.0
100% (1)