0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1253
Okunma
Durmadan çalıştı saatler
Kalbi kırık yelkovan, zehirli akrep geriye hiç dönmeden
Baktık sabah, baktık öğlen
Düşmüş ikindiye gölge, ateşin külleri sönmeden.
Işıklara düşman, göğsümüze gerilmiş perde.
Sıvalar dökülüyor altı sarnıç üstü kerpiç
oysa küçülüyorsun her an
Geride kalan koskoca bir hiç.
Sen yüzümde ki şekle
Çok zaman düşündü ak saçlı adam
Gönlünde güzelleştirdi güzeli bin bir emekle.
Yeşile boyandı bahçe
anladık ki çok geç.
Akıla ziyan, tırnak kırdık yokuşta
Kuzey kaldık, viranı yıkan kışta
yamaçlarında kırağı, su aktardık derbeder dergahına
güzeli sevdik, bin bir nakışla.
Pencereden baktım serçe sesleri
Duydum ki burası gelene düğün gidene mezar yeri
Zaman vuruyor neşterini
Ağır ağır dürülüyor makberin defteri
dökülür zamanın kiri.
Yok ya demekte avunmalıktır gönül eri
Dağın önü görünüyor, arkası tan yeri
Düzenlemiş Harputlu uzun yola seferi
Burası yalancıların, düzenbazların, İyilerin mola yeri.
Yaş elli, şiirler demli bu çınarın altında
Söz dostun, sen güftesini yap sen usta
Son yolcu yoktur şimdi yatağında hasta
yerin ayrıldı muhteşem aşk
mezar palasta.
5.0
100% (1)