1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1310
Okunma

Ben seni
Özlemlerimin depreştiği bir mevsimde değil,
Katran karası gecelerde, güneşin doğuşunda, batışında aradım…
Buz tutmuş, çiğ düşmüş, çamurlu yollara inat
Çakır dikenlerinin topuklarıma battığı,
Ustura gibi keskin çakıl taşlarının yığıntısında,
Derin uçurumların gizeminde aradım…
Ben seni
Kekik kokulu dağlarda, ormanların derin uğultusunda
Çobanın çaldığı kavalın ezik namesinde aradım…
Taşlaşmış kalpler, küfürlü sözler, kem gözlere inat
En yakınlarımı kaybetme korkusu ile de olsa
Uzak mesafeler kat ederek Kenan illerinde
Çirkef sokakların izbelerinde aradım…
Ben seni
Mecnun’un bir damla suya hasret çöllerinde
El açmış bir lokma ekmeğe muhtaç yüreklerde aradım…
Meşakkatli düşünceler, hastalıklı gönüller, yorgun ayaklara inat
Ne olursan ol diyen Mevlana’dan ırak
Yunus’un gel gör beni aşk neyledi ilahisinde
Putlaşmış yüreklerin piramitlerinde aradım…
Ben seni
Büyük aşkların roman sayfalarında
Çocuksu düşlerin gülen yüzünde, minik avuçlarında aradım…
Derin ağıtlar, çilekeş akşamlar, mahsun duruşlara inat
Bir ümit avuntusuyla dudaklarımda ezber
Keşmekeş hayal dünyam da gezintide
Ben seni yanımda olduğun halde aradım…
Ömer ÜNAL
30-04-2014
5.0
100% (2)