0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1728
Okunma
kızlar!
uzun öyküsü olan kelebekler,
hayalleri üzerine konmuş benekler ,
dertlerinden destan yazılmış,
sevdasıyla masal olmuş melekler onlar!
gökkuşağı yollarınız olmuş;
gök çarşıda gezen sevecen yıldızlar;
ışıldayan yüzünüze dilek tutarlar
kaç şiir adanır gözlerinize sizin!
ve kaç nağme kopar yüreklerden çığ gibi,
Kaçıp aşığın dillerinden…
kaç saz dile gelir?
size kaç şarkı bestelendi kim bilir kimin tamburasında,
hangi sipsinin cılızlığında gizlendiniz?
bilmem hangi çöğüre tel oldu saçlarınız,
hangi kemane de inlediniz.
ve hangi aşığa el oldu kalpleriniz?
kim bilir kimin kemanında tın oldunuz acemi aşığa,
hangi aşk meclislerinde dinlendiniz kim bilir?
ve hangi düşün koynunda yattınız geceleri,
tüm bu muammalar içinde cebelleştiniz,
ve arsızların diline ar oldunuz,
hangi şarkıların nakaratında inlendiniz kim bilir;
dirilir ölü denizler sabahınızda
kimi güneşinizi düşler,
kimi koynunuzda kışlar,
ses olursunuz, seda olursunuz,
şirin olursunuz, leyla olursunuz!
Ferhatlara, mecnunlara!
kimine kambur olursunuz
kimine taç...
kimi size muhtaç
siz kimine muhtaç!