8
Yorum
24
Beğeni
0,0
Puan
2484
Okunma

kumruların sus zamanıydı...
imbatların ılık savruluşu
yalıyordu yüzümün tortusunu
eprimiş mintanımın yakasından
bakıyordum balıkçılara
belki bir balık olmaya öykünüyordum
belki de deniz
giden her vapurun ardından
el sallıyordum gözlerimle
belli, belirsiz...
bir martının sevgisi içime sızıyordu usulca
balık olmak istiyordum martının ağzında
o benimle yaşasın
ben onda öleyim diye...
bulutlara tutunmuşken çocukluğum
ve
uçuyorken bir martının kanatlarıyla gökyüzünde
martı ağzını açtı soluklanmak için
gök/yüzünden düştüm hızla yer/yüzüne
dilim süt kesmiş ağzımın içinde
çökelek misali dibe çökmüş...
işte o andan beri
ağzımdan çıkan her söz
biraz buruk tadar
biraz da ekşi kokar sevgili...
ben aslında bir ölüyüm
anlıyorsun değil mi?
Sev_tap