Günlerden bugün Pazar
Saatler sana tutuklu kalışımın durma noktasında
Parçalanmış gülüşlerimle uzun ve derinden
Gökyüzündeki maviye yalvaran gözlerle bakış
Beyaz bulutlardan umuda son bir asılışla
Özgürlüğümü reddediyorum.
Canımda olmayacaksan
Ellerimden içinden al hürriyetimi
Sensizliğin hücresine zincirle bileklerimden
Kalabalık kelimeler arasındaki son noktaya
Mahkûm et istersen
Unuttuğun iki kelimede seni bulurum yine ben


Sana bakan gözlerim korkak değil
Uykusuz gece nöbetlerimde
Zaman zaman özlem krizlerine girsem de
Dört duvar arasına sıkışıp kalsa da ruhum
Güzel yüzün yansır nemli duvarlarıma
Uzun uzun seyre dalar
Ve unuturum.
Ömrümün rüzgâr gibi geçişini
Yeniden kara kalemimle buluşur
Sayfalara dizerim kalabalık kelimelerimi
Ve baştan sona aşk diye yazarım seni.


Sığınırım kara gözlerinin masumiyetine
Özledikçe çoğalırsın yüreğimin ücra köşesinde
Nasıl bir aşk çölüne düştümse
Suda sensin susuzlukta
Yüzüme defalarca çarpsan da sevda kapılarını
Söner mi sandın içimdeki aşk yangını

Oysa bir kıvılcım
Bir kıvılcımla tutuşsaydı
Yüreğindeki buzları aşk ateşi sarardı.


Söz söylemiyorum
Ve yetkimi bıraktım zamanın ertesine
Yüklem siz cümlelerden ayırdım ismini
Bir virgülle
Hücre duvarlarıma avaz avaz haykırdım
“Seni seviyorum seviyorum seni”
Seviyorum…
Sesim yankılanarak geri döndüğünde
Mutlu ettim kendimi ve sustum
Anladım o’nu seviyordum.


Bir kez daha kırdım özgürlüğün kanatlarını
Sürgülerini çektim demir kapıları
Yokluğunun zindanlarında azat etmedim kendimi
Buradan çıkış yok yasaklarda sevdim seni.


‘’Kalabalık kelimeler arasına kendimi mahkûm ediyorum
Geç olmadan iki cümle içinde ara bul beni’’


Gamze YAĞMUR
24.03.2014

Şiire adeta can veren değerli Üstadım Mert SAYGIN’a gönül dolusu teşekkür ederim.